Sevtap Ünal – "İnsanlar, Arabalar ve Rüzgar Geçti Aramızdan"



Sevtap Ünal, müzik sektöründe adını ilk kez söz ve müziğini yazdığı ve 2007 yılında Zerrin Özer’in seslendirdiği “Ama Bazen”le duyurmuştu. Zerrin Özer’in seksenlerden bu yana yaptığı en iyi albüm olan “Zerrin Özel”de yer alan bu şarkıya, Çağan Irmak yönetmeliğinde klip de çekilmişti üstelik.

Sonrasında kendi seslendirdiği ”Nereye” adlı şarkısı hem internet üzerinde hem de radyolarda dikkat çeken Sevtap Ünal, uzun ama hazırlıklı bir bekleyişten sonra ilk albümünü piyasaya sürdü. “İnsanlar, Arabalar ve Rüzgar Geçti Aramızda” adı verilmiş bu albümün prodüktörlerinden biri Onur Özışık (Stardium), diğeri ise Sevtap Ünal’ın ağabeyi, modacı Ümit Ünal.

Daha ilk şarkıdan itibaren albümün bütününde hissedilen Umay Umay etkisi, böyle benzerliklerden genellikle rahatsız olmama karşın, bu defa beni rahatsız etmedi. Sebebi ise çok açık; Umay Umay’ın benzersiz müziğinin peşinden giden kimse olmadı bugüne dek. Ondan da nicedir ses çıkmayınca, eksik kaldı bir yanımız. Bu benzerlik o boşluğu dolduruyor şimdi.


Tabii Sevtap Ünal’ı ve şarkılarını sadece bu benzerlik nedeniyle beğenmek büyük haksızlık olur. Çünkü ortada kendini şarkılarıyla anlatan, şarkılarına kendini katan (ya da kendini şarkılarına katan) bir genç kadının sözden müzikten kurulu müthiş dünyası var. En ufak bir sahtekarlık, bir abartı, fazladan bir kuş kondurma, süsleme, şekil yapma gayretine girmemiş, sadeliğince derine inebilmiş şarkılar söylüyor Sevtap Ünal.

Sesindeki (belki de Umay Umay’a benzetilmesine en çok neden olan) feryatsız figansız can acıtan, müdanasız ama bir o kadar kırılgan, sakin ama öfkeli, suskun ama çığlık çığlığa, alaycı ama alay edilmekten korkan küçük çocuk tınıları iyi geliyor, iyilik veriyor dinleyene. Şarkı sözlerindeki yaşanmışlık, hem yazana hem dinleyene ait; bundan ki samimi, inandırıcı.

Bu arada düzenlemeleri yapan Evren Arkman’ı da tebrik etmek gerekiyor. Albümün bu çizgiye çıkmasında payı kuşkusuz çok büyük.

Albümde bütün şarkıları yazan Sevtap Ünal, bir tek “cover” şarkı kullanmış ki o da az bulunur bir mücevher gibi değerli ve eşsiz “Kaptan”. Nazım Hikmet’in sadece dört mısralık “Mavi Liman”ından Cem Karaca’nın müziklediği bu muhteşem şarkı daha önce Cem Karaca, Serpil Barlas ve Ferhat Göçer tarafından “Çok Yorgunum” adıyla seslendirilmişti.

Şairin yaşadığı ve dört mısrada anlattığı, Cem Karaca’nın hayatından geçen bir hikayeydi; bundandır ki bestesi de yorumu da adama tokat gibi çarpıyordu. Hâlâ da her dinleyişte sersemlerim. Ondan sonra kim söylediyse olmadı, bence Sevtap Ünal söyleyince de olmamış. Ya da şöyle söyleyeyim; kendisi için şarkının özel bir anlamı var ya da yok bilemem ama bu şarkının Sevtap Ünal’a, Sevtap Ünal’ın da bu şarkıya ihtiyacı yokmuş, yani buluşmasalar da olurmuş.


Buna karşın albümün açılışında yer alan “Bu Yüzden”, halihazırda çok seveni olmuş “Nereye” ve ilk dinleyişte bana gülümseyen “Terazi” başta olmak üzere, uzun uzun dinlemelere, tadını çıkarmalara değecek bir albüm bu.

Bazen bir tek albüm, kendi başına başka bir yere konur ve yıllar geçse de orada kalır. Ortaçgil’in “Benimle Oynar mısın?”ı böyledir misal. Sevtap Ünal’ın bu ilk albümü iki binle başlayan yılların bu nevi albümleri arasında anılacak, bunu şimdiden söyleyebilmek mümkün.


MAYIS 2011

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder