Aydilge - "Yalnızlıkla Yaptım"


(6 Mayıs 2013 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)

Aydilge 2006 yılından bu yana 3 albüm ve 4 tekli yayımladı. Dördüncü albümü “Yalnızlıkla Yaptım” ise geçtiğimiz günlerde Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle piyasaya sürüldü. Başından beri ağırlıklı olarak kendi yazdığı şarkıları söylemeyi tercih eden Aydilge, sayı hesabıyla da görüldüğü üzere üretken bir şarkı yazarı ve müzisyen. Yayımlanmış iki de kitabı var; yani aynı zamanda bir yazar. Yanı sıra radyo programcılığı ve dergi editörlüğü de yapıyor.

Hem bu kadar üretken, hem de faal olmak, hayatta söyleyecek sözü olmak demek aslında. Böyle bir derdi varsa, bunun için farklı mecralara akmaktan, başka başka kapıları zorlamaktan ve açmaktan yorulmuyor insan.


Aydilge’nin yeni albümünde 9 şarkı ve bir de “Intro” var. Daha önce tekli olarak yayımlanan “Sorma” ve “Akıllı Bir Deli” dışındaki tüm şarkılar ilk kez dinleyiciye sunuluyor. Yine kendi şarkılarını yazmış ve söylemiş Aydilge. Bazı şarkılarda Aydilge’nin yanı sıra Cem Sarıoğlu, Alen Konakoğlu, Atakan Ilgazdağ ve Faika Sarp’ın da imzalarını görüyoruz. Düzenlemeleri ve kayıtları Alen Konakoğlu yapmış, “Intro” ve “Sorma”nın düzenlemeleri ise Atakan Ilgazdağ’a ait. Görünen o ki Aydilge kendi kafadar ekibini kurmuş ve zaten bu da albüme müzikal bütünlük olarak yansımış.

İlk albümünden bu yana yol aldığı çizgide, bir parça daha popüler müziğe yaklaşmış Aydilge şarkıları dinliyoruz albüm boyunca. Şarkı sözlerinin merkezde durduğu, melodik şarkılar bunlar. “Yine Ben Âşık Oldum”, “İstanbul”, “Akıllı Bir Deli” ve “Demode”, albümün eğlenceli ve esprili şarkıları. Bunların içinde “Yine Ben Âşık Oldum”un ticari açıdan birkaç adım önde olduğu söylenebilir. İsim şarkısı “Yalnızlıkla Yaptım” bence albümün en iyilerinden biri. Bir müzikal şarkısı tadı veren “Aşk Acı Sever” de ilk dinleyişte dikkat çekiyor. “Haberin Yok” hem slogan sözleri, hem de kolay dile düşen tekrarlarıyla avantajlı gözüküyor. 


“Intro”nun hemen ardından gelen “Aşk Paylaşılmaz” albüme dramatik ve bir parça da depresif bir açılış yapıyor; belki sıralamadaki yeri burası olmayabilirdi. Çok seven oldu gerçi ama “Sorma”nın Aydilge versiyonu benim favorilerim arasında değil; şarkının Ayşegül Aldinç tarafından seslendirilen ilk versiyonuyla zamanında kurduğum duygusal bağ ile ilintili bir tutuculuk olabilir bunun sebebi belki de, bilemiyorum.  


Buraya kadar her şey yerli yerinde. Birbirine benzeyen şarkılarla sıkmayan, dinleyiciye şarkı atlatmayan bu albüm bence bir tek noktada tekliyor; o da Aydilge’nin şarkıcılık tekniği. Çocuk yaşlarında sanat müziği korosunda başlayan şarkıcılık serüveninde Aydilge, ilk albümünden beri duyduğumuz üzere sesini geniş bir yelpazede kullanabilen, bu anlamda esnek ve tamperamanlı bir şarkıcı. Ne var ki özellikle bu albümde belirginleşen bir şekilde yer yer çıktığı tiz tonlarda nazal tınılar duyuluyor ve bu durum her kulağa hoş gelmeyebiliyor. İsmini hatırlayamadığım için beni bağışlasın; bir müzik yazarının Aydilge’yi çizgi filmlerden aşina olduğumuz Japon şarkıcılara benzetmesi boşuna değil. Bunu bir kusur değil, bir karakteristik olarak görmek/duymak da mümkün tabii ama Aydilge rahatlıkla daha tok ve daha dolgun şarkı söyleyebilecek bir ses aralığına sahip ve bu stilde ısrar zaman içerisinde onun için bir dezavantaja dönüşebilir. 



Albüm fotoğraflarını çeken Evren Arasıl, kapak fotoğrafında nefis bir kare yakalamış ve Lö Designer’ın tasarımı da bu kareyi taçlandırmış. Son zamanlarda gördüğüm en iyi kapak tasarımı desem sanırım abartmış olmam.

MAYIS 2013 

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder