Can Gox - "Yalnızım Ben"


(29 Nisan 2013 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)

Uzun yıllardır müzik piyasasının içinde olan Can Gox (ya da gerçek adıyla Can Gürsun), sınırlı bir çevrede tanınıyor ve seviliyor iken, Kaybedenler Kulübü filminin “soundtrack”iyle geniş bir kitlenin dikkatini çekti. Can Gox’un “Yalnızım Ben” adı verilmiş ilk albümü, geçtiğimiz günlerde EMI Müzik etiketiyle yayımlandı.

‘60’larda icat edilen, ‘70’lerin ilk yarısında zirve yapan Anadolu pop akımı, ‘80’lerde hem nitelik hem de nicelik olarak inişe geçmişti. Popüler Türk müziği kavramının içini tam anlamıyla doldurabilen tek türdü Anadolu pop ve ‘90’larda giderek etkisini yitiren bu akımın boşluğunu ucuz Türkçe pop doldurmaya başlamıştı. İşte o ara, fırsattan istifade ortaya çıkan Haluk Levent, peşi sıra Kıraç ve türevleri, ’60 ve ‘70’lerde bu türde yapılmış şahane işlerin kötü taklitleri, kopyaları oldular. Elinden daha iyisi gelenler olmadı mı oldu; ama hep alternatif kaldılar, ana akımda varlık gösteremediler.  


Uzun yıllar sonra orijinal Anadolu popun çizgisine, deneyselliğine ve yüksek müzikal standardına bu kadar yaklaşan ve dahası bunu yaparken alternatif müziğin soğuk ve elitist raflarında dinleyici beklemek yerine popüler müziğin sıcak ve hareketli raflarında yer bulabilme şansını yakalayan Can Gox’un bu ilk albümünü en çok bu nedenle ayrı bir yere koymak gerekiyor.

Albüme dikkat kesilmek için başka nedenler de var. Mesela hem sesi hem fiziğiyle akılda kalıcı, farklı ve karakteristiği olan bir şarkıcı görmeyeli, duymayalı çok oldu. Müzik piyasasında yıllardır herkes ve her şey birbirinden ürüyor/türüyor gibi. Mesela Barış Manço, görünümüyle de, şarkılarıyla da, tavrı ve tarzıyla da hep tekti ve tek kaldı. Cem Karaca ona keza. Örnekler çoğaltılabilir. Can Gox’da da böylesi bir kendine özgülük hissediliyor. İlk bakışta dikkatinizi çekecek ve aklınızda kalacak bir görünüşü var. Sesi ve tekniği yer yer Cem Karaca’yı andırıyor ama asla taklit gibi değil. Müziğinde ‘70’ler Anadolu popun izleri belirgin ama üzerine farklı ve orijinal çeşniler de katılmış, kopyalanıp yapıştırılmamış bir izinden gitme bu.  


9 şarkıdan oluşan albümde bildik iki türkü, “Drama Köprüsü” ve “Haydar Haydar”, Erdem Tarabus imzalı düzenlemeleri ve Can Gox’un yorumuyla dikkat çekiyor. Özellikle “Haydar Haydar”ın, Tanju Okan’dan bir başkasının sesine bu kadar yakışacağını düşünemezdim. Albümdeki diğer şarkılarda ise besteci ve söz yazarı olarak Can Gox’un yanı sıra Erdem Tarabus ve Gülce Duru’nun imzası var. Kaybedenler Kulübü filminin müziklerinde sesini ilk kez duyduğumuz Gülce Duru, bu albümde de bir şarkıda Can Gox’a eşlik ediyor. Yakında solo albümünü yayımlayacak olan Duru’nun da farklı sesi ve stiliyle çok parlak bir çıkış yapacağını ön görmek zor değil. 


Şiirlerinden alıntı yapmanın her nedense ve nasılsa “suç” haline geldiği bugünlerde, Ömer Hayyam’ın bir şiirini Can Gox bestesiyle dinliyoruz bu albümde. “Dal Goncayı Bir Sabah” adını taşıyan bu şarkıyı dinlemek ve paylaşmak da bir zaman sonra “suç” kapsamına girer mi, onu bilemiyoruz.

Albümün çıkış şarkısı “Sorma” ve isim şarkısı “Yalnızım Ben”in yanı sıra, “Gölge” ve “Rüzgâr” da ilk dinleyişte kulağı yakalıyor. “Asla Bırakma”da Can Gox, Gülce Duru ile düet yaparken sesini bambaşka bir şekilde kullanıyor ve şarkıların soliste değil, solistin şarkıya hizmet etmesi gerektiğinin handiyse dersini veriyor. “İnanmazsın”da kullanılan Hammond org ise ‘70’ler Anadolu popuna gülümseten bir selam çakıyor. 


Sayamadığım kadar çok ilk albüm dinledim son aylarda. Çok azı hakkında bu kadar net ve şüphesiz cümleler kurabildim. Bu albümü dinleyin. Can Gox’un müzik piyasasına bir bakıp çıkanlardan olmayacağını hemen fark edeceksiniz.      

NİSAN 2013

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder