Cumali Özkaya - "Yol"

HALK MÜZİĞİNDE BİR TENOR


(29 Eylül 2016 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)

Konservatuar eğitimi almış bir müzisyen olan Cumali Özkaya, adını önce TRT tarafından açılan beste yarışmasında birinci olarak, peşi sıra ise X Factor yarışmasına katılarak duyurmuş. Sesinin oktav genişliği ile dikkatleri üzerine çeken Özkaya, bu yarışmadan bir süre sonra bu defa TRT Altın Mikrofon yarışmasında birinci olarak adından söz ettirmiş. Halen Hakan Aysev’le birlikte Tenorca Türküler ve Umut Akyürek ile birlikte Toprağın Sesi adı verilmiş sahne projelerine devam ederken, bir yandan da 2016 yılının başlarında piyasaya çıkan ilk albümü ile müzik dünyasında ismini duyurmaya devam ediyor.


Cumali Özkaya’nın Hasan Basri Yapım etiketiyle piyasaya çıkan ilk albümü “Yol” adını taşıyor. “Yol” bir Türk halk müziği albümü. Neşet Ertaş, Davut Sulari ve Hasan Kapani gibi ozanların yanı sıra, anonim türkülerin de yer aldığı bu albümün müzik yönetmenliğini ise Mehmethan Dişbudak üstlenmiş.


Kubat’la da çalışmakta olan Mehmethan Dişbudak, Cumali Özkaya’nın albümünü de benzer bir şekilde modern ve zengin türkü düzenlemeleriyle işlemiş. Zaten Özkaya da gerek şarkı söyleme biçimi, gerekse görüntüsü ile gelenekselin yolundan ayrılmadan modern bir çizgi yakalama çabasında olduğunu fark ettiriyor. Bu anlamda yakın dönemin bu işi en iyi yapanları arasında sayılabilecek Mehmethan Dişbudak çok doğru bir seçim olmuş.


‘80’lerin çok popüler olmuş ve hepimizde izler bırakmış “Ayağında Kundura”, “Yaktın Yandırdın Beni”, “Bağa Gel Bostana Gel”, “Yürüyorum Dikenlerin Üstünde” gibi türkülerini 2016 yılında bir kez de Cumali Özkaya’nın sesinden dinlerken, ister istemez o günleri de yâd ediyorsunuz. “Kurusa Fidanın” türküsünün albümde hem Umut Akyürek’le düet hem de Cumali Özkaya’nın solo versiyonları var. “Hüsnün Senin Ey Dilber” türküsü ise hem uzun, hem de “Radyo Edit” adı verilmiş kısa versiyonuyla yer alıyor albümde. Özellikle bu türküde Cumali Özkaya’nın sesini kullanış biçimi, ses tınısı hiç benzemese bile İbrahim Tatlıses’in kıvraklığını anımsatıyor.


Son yıllarda halk müziğinde ardı ardına bir dolu yeni ses ve güzel albümler dinledik. Bu albümü onlardan ayıran ise akıllıca kotarılmış repertuvarı ve Cumali Özkaya’nın ses rengi hiç kuşkusuz. Halk müziğinde pek sık tenor sese rastlanmıyor zira. Ayrıca ustalardan kurulu bir müzisyen kadrosunun çaldığı albüm, güçlü altyapısı ile de dikkat çekiyor.



Zeynel Abidin Ağgül tarafından çekilmiş fotoğrafları ve Sercan Özen imzalı grafik tasarımıyla albüm kartoneti de şık ve özenli. Şayet daha ticari düşünülseydi, bir arabesk şarkı (tercihen bir Tatlıses şarkısı) ile Özkaya çok daha kolay görünür olabilirdi belki. Neyse ki bu kolay yola sapılmamış ve Cumali Özkaya ilk albümünde, aldığı müzik eğitiminin ve donanımın da etkisiyle olsa gerek, müzikal yönden sağlam bir adım atmayı tercih etmiş. İyi ki de öyle yapmış zira halk müziğinin iyi örneklerinin dinleyicisi her şeye rağmen ve hâlâ, sanıldığından çok daha fazla.

EYLÜL 2016

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder