Derya Uluğ - "Ne Münasebet"



(22 Mart 2018 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)

Ben bu “tık savaşları”ndan çok anlamıyorum; galiba artık anlamak da istemiyorum. Zira artık ayyuka çıkan tık satın almaların, “fan”ların tık arttırma mücadelelerinin filan ötesine geçti mesele. Şimdi başkalarının “tık”larıyla uğraşıyor insanlar. Belki de uğraşmıyorlar da şarkısı beklediği kadar “tık” almayanların bulduğu bir mazeret bu. Bilemiyorum. Dedim ya; artık bilmek de istemiyorum.


Derya Uluğ da geçenlerde bir açıklama yapıp yeni şarkısının siber saldırıya maruz kaldığını iddia etti. Doğru olabilir zira kısa zamanda kazandığı başarı nedeniyle kendi kulvarında onu rakip görenler mutlaka vardır ve bu rakip görme işini kanlı bir savaşa dönüştürmeye teşne şöhretlerimiz de ortada, bunu hepimiz biliyoruz. Doğru olmaya da bilir zira şarkıdan ziyade görsel taraf konuşulmaya başlayınca Derya Uluğ cephesinde bir moral bozukluğu da yaşanmış olabilir.


O konuya değinmek gerekirse bence Derya Uluğ zaten sesi ve şarkılarıyla yeterince iddialı iken bu toplara hiç girmese de olurdu. Ne bu derece stilize bir görsellik ne de bu kadar oyuncaklı bir klibe ihtiyacı vardı. Zira iş oraya gelince, yeterince yaratıcı olmadığımızdan ya da kolaycılığımızdan mıdır nedir, alıntılar, esinlenmeler kaçınılmaz oluyor. Kaldı ki bu devirde iyi niyetle (mesele sırf hoşuna gittiği, kendine de yakışacağını düşündüğü için) yapılmış bir esinlenme bile kolayca “hırsızlık” damgası yiyebiliyor.


Oysa Uluğ’un DMC etiketiyle yayımlanan yeni şarkısı “Ne Münasebet” hiç de fena bir şarkı değil. Sözleri Gökhan Şahin’e, müziği Asil Gök’e ait şarkının düzenlemesini Asil Gök ve Görkem Oker birlikte yapmışlar ve başından beri bir çizgi yakalamış Derya Uluğ’a, yürüdüğü yolda irice bir adım daha atmasını sağlayacak bir şarkı daha yakalamışlar. ‘90’lar Ebru Gündeş müziğinin 2000’ler “sound”una evrilmiş hâli diye özetlenebilecek bu form hem bu konudaki boşluğu dolduruyor hem de Derya Uluğ’un çok parlak ses rengini alabildiğine ortaya çıkarıyor.


Mesele güncel pop içerisinde yer edinmekse, bu da bir yöntem. İşi daha pop ya da daha arabesk sulara çekmekse bir tercih meselesi ki ben bu ekibin bu konuda tutturduğu dengeyi doğru buluyorum başından beri. İş ki kendini tekrar etmeye, tatsızlaşmaya başlamasın. Zira teklilerle, yâni her defasında “hit” çıkarma mecburiyetiyle ilerlemek, örneklerini çok gördüğümüz üzere şarkıcıyı da dinleyeni de yoruyor bir yerden sonra. 

Bana kalırsa Derya Uluğ’un artık bir albümle rüştünü ispat etme vakti geldi.



MART 2018

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder