Attila Özdemiroğlu çıktı telefona. “Merhaba, ben Güneş
gazetesi yarışması birincisiyim. Sizinle mutlaka görüşmemiz lazım,” dedim.
“Tabii ki, ben size önümüzdeki haftaya randevu vereyim,” dedi. “Yok,” dedim.
“Önümüzdeki hafta olmaz. Bugün görüştük görüştük, ben İzmir’e dönüyorum.”
Bir tane “Hasret” diye bir şarkımız geçti denetimden. Ve biz
o şarkıyla yüzlerce programa katıldık. Her yerden çıkıp “bir yer olmalı bir yol
olmalı” diye o şarkıyı söylüyorduk. Bir Erdal’ın kafası çıkıyor bir benim kafam
çıkıyor, kuklalar gibi.
Bülent Özdemir’le çalışıyordum o zaman sahnede. Bülent bir
gün geldi, “Bir şarkı var, ortalık yıkılıyor,” dedi. Beni bir kulübe götürdü, hakikaten
herkes ayakta, masaların üzerinde “Karlar Düşer”i söylüyor.
Zorladım çok zorladım tabii. Hiçbir şey tesadüf değil,
şansına olmuyor hiçbir şey. Ama hiçbir zaman da geri dönüp de “öyle olsaydı da
böyle olur muydu” demiyordum açıkçası.
Emel’in dokuz yıl aradan sonra yayımlanan yeni albümü “Emel
İle Yeniden”, eski şarkılarını yeni düzenlemelerle seslendirdiği bir ‘en
iyileri’ projesi. Geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle piyasaya sürülen albüm, on
şarkı ve bir farklı versiyondan oluşuyor. Bu vesileyle Emel’le bir araya geldik
ve hem albümü, hem de onu bu albüme kadar getiren 30 yıllık kariyer hikâyesinin
ilk yıllarını konuştuk.