“Evergreen”in İngilizce kelime anlamı “yaprak dökmeyen ağaç”.
Ayrıca “unutulmaz” gibi mecazi bir manası da var. İngilizce öğrenmeden çok önce
Barbra Streisand’ın aynı adlı şarkısı sayesinde öğrenmiştim bu bilgiyi. “Love
ageless and evergreen” diyordu şarkı sözlerinde.
Sertab Erener için de “ageless and evergreen” diyebilir miyiz?
Belki durup dururken böyle bir şey demek aklıma gelmezdi ama son projesinin
adını “Her Dem Yeşil” koyarak bizzat Sertab aklıma getirdi bu teşbihi. Kaldı ki
teşbih yapmak da teşbih kelimesini kullanmak da bizatihi bizim işimiz; z kuşağının işi
olacak değil ya.
Peki nedir “Her Dem Yeşil”? Sertab’ın 30 yıllık kariyerinden
seçilmiş 30 şarkıdan oluşan bir albüm projesi. Şarkıların seçkiye girebilmesi
için bir tek kriter konmuş: “Her dem yeşil” kalabilmiş olmaları. Size bir şey
söyleyeyim mi? Şarkılar her halükârda kalır zaten, kalmıştır. Mesele onları
seslendiren şarkıcı kalabiliyor mu otuz yıl, kırk yıl, elli yıl yaprak
dökmeden? Yüzü kırışmadan, sesi çatallaşmadan, vücudunun şekli bozulmadan
demiyorum, dikkatinizi çekerim. Tüm bunlar insan olmanın doğal ve kaçınılmaz sonucu.
Yüzü kırışsa, sesi çatallaşsa, vücudunun şekli bozulsa da üretebilir. Ürettikçe
“her dem yeşil” (ya da “ageless anda evergreen”) kalabilir.
Sertab’ın “Her Dem Yeşil” projesinde ilk yayımlanan şarkı “Sakin
Ol” oldu. Artık hangileriyse o seçilen 30 şarkı, şimdilik bilmiyoruz ama tüm bu
şarkıları bir senfoni orkestrasıyla filan düzenleyip söyleyebilmek de mümkündü,
Sertab’ın opera eğitiminden gelme şanına da yakışırdı, o ayrı ama görünen oydu
ki Sertab öyle yapmamıştı. “Bakın benim şarkılarım ne kadar da klasik,” demek yerine,
“Bakın benim şarkılarım 30 yıl geçse de ne kadar da modern,” demeye getiriyordu.
Nitekim popüler bir şarkıcı olma yolunda attığı ilk adımın ilk şarkısı “Sakin Ol”,
yeni düzenlemesiyle bugünün müziğine kafa tutuyordu.
“Sakin Ol”un yeni halini şarkı yayımlanmadan çok önce, konserinde
izlemiş, akıllıca bir iş diye düşünmüştüm. Bir tek neye takıldım? “Her Dem
Yeşil” tabirinin bana çağrıştırdığı ferah, aydınlık, parlak, pozitif havanın taban
tabana zıttı, koyu karanlık, havasız, boğucu bir havası vardı bu yeni düzenlemenin.
Gerçi son dönemin güncel müziği de tam olarak bu kelimelerle anlatılabilirdi: Koyu
karanlık, havasız, boğucu.
Neyse ki projenin geçtiğimiz günlerde yayımlanan ikinci
şarkısı “Ateşle Barut”, bu havayı dağıtıyor. (Bu ‘geçtiğimiz günlerde’ lafı da
boşa düştü yeni düzende; ‘geçtiğimiz hafta,’, ‘iki hafta önce’, ‘üç cuma önce’ filan
demek lazım.) Proje kronolojik sırayla mı gidecek bilmiyorum ama bildiğiniz
gibi “Ateşle Barut” da Sertab’ın ilk albümünden bir şarkıydı.
Ben o vakitler Garo Mafyan’ın “Abone” kasetiyle hayatımıza
giren ‘90’lar düzenleme ve “sound” estetiğini hiç beğenmiyordum (ukalaydım,
evet.) “Bu şarkıyı Onno düzenlemiş olsa ne biçim olurdu,” filan diye ahkam
kesiyordum. Dahası “Yalnızlık Senfonisi”nin Garo Mafyan düzenlemesiyle ‘piç
edildiğini’ söyleyecek kadar da biliyordum bu işleri, nereden biliyorduysam
artık. Ne çare Onno’yla Sezen kanlı bıçaklıydı o ara. Kaldı ki "Ateşle Barut"un bestesi
Garo Mafyan’ındı, elbette kendisi düzenleyecekti, bana mı sorsalardı. Neyse…
İşte “Ateşle Barut” bir şekilde Aysel Gürel’in ateşli sözleri, Garo Mafyan’ın fingirdek
melodisi ve Sertab’ın henüz şarkının ruhu kadar şuh olamayacak derecede genç,
pürüzsüz sesiyle gönlümüzü fethetmişti.
30 yıl sonra şarkının düzenlemesi Ozan Yılmaz tarafından
yapılmış ve Ozan Yılmaz şarkıyı bulunduğu yerden çekip çıkarıp bugüne getirmiş,
bugünün müziğinin tam ortasına getirip bırakmış. Zaten biliyoruz, görüyoruz ya
da duyuyoruz ki adam yetenekli. Şarkı da bu biçim çekip çıkarmalara, bugünlere
gelmelere teşneymiş ki sonuç şahane olmuş.
Sertab’ın sesi hâlâ pürüzsüz ama şarkının ruhu kadar şuh
olamayacak derecede genç değil artık. O da bunun farkında ola ola, tadını
çıkara çıkara, bütün anlamışlığı, olmuşluğu, oturmuşluğuyla yeniden yazmış
hikâyeyi. Hooop döndük mü yine “ageless and evergreen” mevzuuna.
Bir şeyi anlamadım, sorsam söylerler mi bilmem. Şarkının “rap”
kısmı malum, bir dörtlüktü. Yeni versiyonu yayımlandığı gece dinlediğimde o
kısma bir dörtlük daha ilave edildiğini duydum. Hatta okuduklarıma göre bu yeni
dörtlüğü Sezen yazmıştı. Ancak şarkının yeni yüklenen resmi “lyric video”sunda o
dörtlük yok. Spotify’da dinledim, orada var, videoda yok. Niye yok?
Sözün kısası, “Her Dem Yeşil”, fikren güzel bir projeyken,
hayata geçirilme aşamasında da güzel ilerleyecek gibi görünüyor. En azından bir
sonraki şarkı ne olacak, nasıl bir oyunbazlıkla karşımıza çıkacak filan derken,
e 30 şarkı, neresinden baksanız bir yıl, iki yıl gider. Sertab da böyle böyle
fikirler, projelerle kolay kolay yaprak maprak dökmeden öyle devam eder, demişti
dersiniz.
Yavuz Hakan Tok
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hakkımda
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder