Madrigal Röportajı

"TARZIMIZ OLUŞTU ARTIK, BURADAN ÇOK UZAK BİR YERE GİTMEYİZ"


 

(Milliyet Sanat dergisi Ocak 2023 sayısında yayımlanmıştır. 

Bir yanda stüdyo çalışmaları, provalar, bir yanda hemen her hafta sonu devam eden konserler, bir yanda özel hayatları derken beş kişiden oluşan Madrigal’in röportaj için aynı gün ve saate denk getirip bir araya gelmesi hiç kolay olmadı. Onlar bu telaşeden hoşnut görünüyorlar. Grubun solisti Anıl, “Mazhar-Fuat-Özkan gibi biraz geç yaşta ünlü olduk,” diyor. “Hepimiz otuzlu yaşlardayız. Bir şeylerle başa çıkması daha kolay şimdi. Biraz daha genç olsaydık durumlar farklı olabilirdi.”

Anıl Erdem Cevizci, Ceyhun Karakaş, Kaan Alıcı, Sanlı Akgün ve Burak Emir Kamacı’dan kurulu Madrigal, 2020 yılında yayınladığı “Seni Dert Etmeler” adlı şarkısıyla uzun süre müzik listelerinden düşmedi. 2021 yılında “Neogazino” adlı ilk albümünü yayınlayan grup, 2022’yi “Senden Yoksun” adlı şarkıyla kapattı. Madrigal üyeleriyle müzik yolculuklarını ve gelecek projelerini konuşmak üzere bir araya geldik.


YAVUZ HAKAN TOK: Öncelikle son yayınlanan şarkınız “Senden Yoksun”dan bahsedelim mi biraz?

CEYHUN: Biraz tempolu bir şarkı çıkarma isteğimiz vardı. Nisan ayında çıkardığımız “Geçme Artık Sokağımdan” da yavaş bir şarkıydı.

ANIL: Konserlerde tempolu şarkı ihtiyacını hissediyoruz. İki senedir konserler için turluyoruz ve eksiklerimizi oralarda yakalamaya çalışıyoruz. “Senden Yoksun” o ihtiyacı karşılayacak bir şarkı oldu.     


YHT: Şarkıyı ilk dinlediğimde bugüne kadar yaptığınız en pop şarkı olduğunu düşündüm. Aslında genel olarak son dönemde alternatif müziğin popa yaklaştığını gözlemliyorum. Sizin için de söylenebilir mi bu?

BURAK: ‘90’ların pop müziği gibi bir pop müzik yok şu anda. Pop günümüzde rap müziğinden de besleniyor, bir yandan ‘80’lerin ‘synthpop’una geri dönüş de var dünyada, oradan da besleniyor. Pop her zaman devam edecek bir tür.

ANIL: Ben alternatif bir yerde durduğumuzu düşünüyorum. Popun olumsuz bir anlamı da var ya aslında. Bugün rap yapıp popa yaklaşan da var, alternatif yapıp popa yaklaşan da var. Evet, ana akımdayız, popüler şarkılar yapıyoruz ama ben o kadar da pop olduğumuzu düşünmüyorum.

SANLI: Yani Gülşen’in “İltimas” şarkısı gibi bir şarkı çıkmayacak bizden.


YHT: 2015’ten bu yana yayınladığınız şarkıları dinleyince, ilk dönem şarkılarınızın bugünkü Madrigal müziğinden çok farklı bir tarzda olduğu görülüyor. O bir arayış dönemi miydi sizce?

ANIL: Aslında biz o dönem ne popüler diye bakmadan bar sahnelerinde söylediğimiz ‘cover’ şarkılar gibi besteler çıkardık. Tamamen içimizden gelen şekilde. Kariyerimiz ilerledikçe biraz daha farkında olmaya başladık bu işlerin. Başka tarzlar, enstrümanlar, neler yapabiliriz diye sorgulamaya başladık. Öyle bir dönüşüm oldu. Şu popüler öyle bir şey yapalım değil de içimizden ne geldi, ne istedik ona baktık. Evrilerek geldik bu noktaya yani.

SANLI: Arayış demek yanlış olur. Bence büyüyüş o. Biz çok küçüktük çünkü. Yaş olarak da küçüktük, deneyim açısından da. O zamanlar öyle şeyler yapabiliyorduk, şimdi daha farklı şeyler yapabiliyoruz, yarın başka şeyler de yapabiliriz ama tabii grup olarak bir tarzımız oluştu artık, buradan çok uzak bir yere gitmeyiz. Mesela “Senden Yoksun” da daha önce yaptığımız şarkılara benzemiyor ama bir yandan da benziyor.


YHT: Sonra “Kelebekler”le başlayan dönüşüm ve ilk dikkat çekme, ardından “Seni Dert Etmeler”le gelen büyük tanınırlık. Ne oldu, sokakta yürüyemez hale geldiniz mi o şarkı hit olunca?

CEYHUN: O günlerde kimse sokakta yürüyemiyordu ki. Sokağa çıkma yasakları vardı. O yüzden o etkiyi biz anca bir sene sonra filan görebildik. Şarkı tam pandeminin başında çıktı, Türkiye’nin en çok dinlenen şarkısı oldu, aylarca listelerden inmedi ama biz o dönemde hiç konser veremedik. Pandemiden sonra tekrar konserlere başladığımızda baktık ki ünlü olmuşuz biz. Tabii “Seni Dert Etmeler”in üzerine iki tekli, bir de albüm yayınladık. Pandemi o açıdan da işimize yaradı. Adım adım bir yükseliş görmek yerine bir anda yukarıdan bir yerden devam ettik.

ANIL: Bir de “Seni Dert Etmeler” bizi kamçıladı ve daha güzel şarkılar yapmalıyız diye çalıştık. Onu da albümle başardık bence.

CEYHUN: İlk dönem çok zor oldu tabii. Şarkıyı çıkarıyorsun bir hevesle ama dinlenmiyor. Çok fazla şarkı çıkıyor. İnsanların senin şarkına zaman ayırması ya da başka bir şeye zaman ayırırken onunla birlikte seni de keşfetmesi lazım. Mesela TikTok paylaşımlarında ya da YouTube videolarında fonda çalarken. Biz 2015-2018 arası bunları denedik tabii. Bazı kişilerle irtibat kurup şarkılarımızı duyurmaya çalıştık ama çok büyük bir tanıtım olmadı bu. “Seni Dert Etmeler”le beraber olay artık bizden çıktı zaten.

ANIL: Bizim en büyük şansımız en güçlü iki mermimizi doğru zamanda atmamız oldu. Pandemi yeni başlamıştı. İnsanlar evlere girdi, diziye, filme, müziğe düştüler. Güçlü iki şarkımız tam da o döneme denk geldi. Bir de derli toplu, prodüksiyonlu diyebileceğimiz ilk işlerimizdi o şarkılar.


YHT: Peki bekliyor muydunuz bu sonucu?

CEYHUN: Ben “Seni Dert Etmelerden”den o kadar da umutlu değildim açıkçası. Anıl en başından beri şarkıya çok güveniyordu. Sanlı da şarkıyı daha kaydetmeden önce, prova ederken şöyle bir şey demişti: “Ben bu şarkıyı seyircilerin bağıra bağıra söylediğini hissedebiliyorum.”

SANLI: Evet, şarkı çıkmadan üç hafta önce Twitter’a da öyle bir şey yazmıştım: “Bugün yeni çıkaracağımız şarkıyı prova ettik. Gözlerimi kapayıp binlerce kişinin önünde çaldığımızı hayal ettim.” Çünkü şarkı çok dokunmuştu bana. Tabii ki bu kadar büyük bir patlamayı ben de hayal etmemiştim çünkü o günlerde henüz büyük kitlelere ulaşmış değildik.


YHT: İstanbul dışında da çok konser veriyorsunuz. İstanbul ve İstanbul dışındaki konserleri mukayese etmenizi istesem ne dersiniz?

CEYHUN: İstanbul’da yaşıyoruz ve en çok İstanbul’da konser veriyoruz. Küçük bir şehreyse Madrigal ya da başka bir grup gitse gitse yılda iki kere gidebiliyor. O yüzden İstanbul dışındaki konserlerde her zaman seyircinin daha aç olduğu hissediliyor. Biz de bazen ummadığımız şehirlerde ummadığımız kalabalıklarla karşılaşabiliyoruz.

SANLI: Aslında grupta Burak hariç İstanbul çocuğu yok. Hepimiz başka şehirlerden İstanbul’a okumaya geldik. Anadolu’da büyüdük. Yani o işin seyirci tarafını biz yaşadık. Ben mesela 14-15 yaşlarımda, yaşadığım şehre gelen her sanatçının konserine gitmeye çalışıyordum, o sanatçı dinlediğim biri olmasa bile. Anadolu’da böyle bir refleks var. Bazı arkadaşlarımızdan duyuyoruz, İstanbul’da çok iş yapan bazı müzisyenler Anadolu’da bilet satamayabiliyorlar. Bizim böyle bir şansımız var, Anadolu seyircisi bizi çok sahipleniyor. İki yıldır turluyoruz ve henüz hiç hüsran yaşamadık. Mesela Malatya, Mersin, Trabzon konserlerimiz seyirci reaksiyonu açısından çok iyiydi.

KAAN: Biz İstanbul-Ankara-İzmir üçgeni çizmek yerine çok büyük beklentiler gözetmeden gidebileceğimiz her yere gitmek istedik. Anadolu’ya da kıymet verdik, sağ olsun Anadolu seyircisi de bize kıymet verdi.


YHT: Önümüzdeki dönem için yeni projeler var mı?

ANIL: Yeni şarkılar gelecek, albüm gelecek. Harbiye Açık Hava ve Bostancı Gösteri Merkezi konserlerinin videolarını yayınlayacağız. Bir de düet çalışması planımız var.

SANLI: 2023’te Madrigal sevenlere çok şey sunacağız. Çok planımız var, umarız hepsini gerçekleştirebiliriz.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder