"Kimde İstersen Onda Sön"

Hande Ünsal - "Sözüm Söz"


Kemani bir baba ile ses sanatçısı annenin kızı olan Nursal Ünsal, çocuk denecek yaşta Ankara Radyosu’na girer ve dönemin önemli üstatlarının tedrisinde yetişir. Hayatını müziğe adayan ve hem solist hem keman sanatçısı hem de koro şefi olarak alaturka müziğe hizmet eden Nursal Ünsal’ın kanun sanatçısı Ahmet Canevi ile evliliğinden üç çocuğu dünyaya gelir: Haktan, Niran ve Nida.


Yetenek genlerden geçmiştir doğal olarak. Her üç çocuk da zaman içerisinde müziğe yönelir. Niran da tıpkı ağabeyi gibi TRT İzmir Çocuk Korosu’nda alır ilk müzik eğitimini. Uzun süre radyoda devam eder müzik macerası, sonra radyodan ayrılır ve İzmir’de sahneye çıkmaya başlar. 1992 yılında ilk çocuğu Hande’yi dünyaya gelir. Hande’nin babasıyla Hande doğduktan sonra evlenir ama bu evlilik sadece bir ay sürer. 1994 yılında Pop Show yarışmasında kazandığı birincilikle adını duyuran Niran, asıl çıkışını 1996 yılında ilk albümü “Haktan” ile yapar. Artık İstanbul’a yerleşmiştir.


Hande de müziğin içine doğmuştur doğal olarak. Babasını hemen hiç görmüyordur, annesi ise şöhret basamaklarını yeni tırmandığı o günlerde çok yoğun çalışıyordur. Hande daha ziyade, İzmir’de, anneannesinin yanında büyür o dönemde. Zor bir çocukluk ve aile hikâyesinin içinden çıkıp kendine ve müziğe tutunur. 18 yaşında vokalist olarak sahneye çıkmaya başlar, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarına girer.


2014’de Aydın Kurtoğlu’nun “Köle” adlı şarkısında seslendirdiği bir kuble bir hayli ilgi çeker. 2016’da yayımladığı ilk teklisi “İki Çift Laf”ta bu defa Aydın Kurtoğlu seslendirdiği bir kubleyle Hande’ye eşlik edecektir.


Ozan Doğulu’nun 2017’de yayımlanan “130 BPM Forte” albümüne Hande de kendi yazdığı bir şarkıyla dâhil olur. “Derdim Çok”tur bu şarkının adı. Hande’nin derdi çoktur sahiden. Varını yoğunu koyarak ortaya çıkardığı “İki Çift Laf” şarkısı tutmamıştır; zaten bu şarkıyı da o depresyonla yazmıştır. Ozan Doğulu’nun albümünde de Hande’nin şarkısı, albümdeki dönemin popüler isimlerinin gölgesinde kalır ama rüzgârın yönü yavaş yavaş değişmektedir. Nitekim 2018 yılında yayımlanan “Oyna Oyna” teklisiyle Hande Ünsal ismi daha önce hiç olmadığı kadar konuşulmaya başlar.


Sonrası pop müzikle ilgili herkesin malumu. 2018’de “Seni Sever miydim”le yakalanan büyük çıkış, 2019’da “Nerdesin”, “Daha İyi” ve her iki şarkının akustik versiyonlarıyla yerini sağlamlaştırmış bir Hande. 2020’de, müzik piyasasındaki herkesin iki kere düşünüp iş yaptığı bir dönemde, “İyi misin?” ve “Yorgun Savaşçı” teklileri ve geçtiğimiz günlerde üçüncü bir tekli: “Sözüm Söz”.


DMC tarafından yayımlanan “Sözüm Söz” söz ve müziği Hande Ünsal’a, düzenlemesi Serkan Balkan’a ait. Başından beri kendi yolunda yürüyen Hande, bu şarkıda da artık alıştığımız stilini bozmuyor. “Sözüm Söz” de tıpkı önceki Hande Ünsal şarkıları gibi temposu yüksek, elektronik ögeler barındıran ama bir yandan da içinden kolay akılda kalıcı, arabesk temalar geçen bir şarkı. Çok yeni, çok farklı, daha önce yapılmamış bir tür değil bu. Hatta yakın zamana kadar bu türün en popüler ismi Merve Özbey’di.      


Bununla birlikte Hande’nin şimdilerde bu kategoride en başarılı, en üretken isim olduğu söylenebilir. Çok istikrarlı ve çok emin adımlarla ilerleyerek geldiği noktada, onunla aynı kulvarda sayılabilecek birçok ismi geride bıraktı. Genç ve dinamik görüntüsü, kostümleri, klipleri, dans edebilmesi gibi avantajlarıyla öne geçti ve gençlere kendini sevdirdi. Etraf “cover” yıldızlarından, bir gün “trap” bir gün “rap”, üç gün sonra “club”, derken “alternatif” takılan yolunu yönünü bulamamış şarkıcılardan çok ayrı bir yerde, bir pop yıldızı olma yolunda ilerliyor. “Sözüm Söz” de bu yolda atılmış yeni bir adım gibi görünüyor.


Kendi şarkılarını yazabilme avantajı ve birlikte çalıştığı müzisyen Serkan Balkan’la uzun süreli yol arkadaşlığının yarattığı ortak dil, zaman içerisinde pop müzikte “Hande Ünsal şarkıları” kategorisinden bahsetmeyi kolaylaştıracak muhakkak.   


Bence Hande’nin tek sorunu, henüz sesini doğru yerden kullanmaya başlamamış olması. Aileden miras, geniş entervalli, pesleri kulağa kafide gibi gelen, pırıl pırıl bir ses var ama dik seslerde yeterince dolgun bir tını vermiyor. Misal, YouTube’da bir “online” konserine denk gelip izledim ve konser boyunca bütün şarkıları, bir yarım ton hatta bazen bir ton aşağı almak hissiyatı uyandı bende. Stüdyo kayıtlarında nispeten halledilebilir bu sorun, canlıda kulağı tırmalayabilir. Bazen şarkıcının en rahat ettiği yeri değil, sesinin en parlak tınladığı yeri bulmak gerekir. O yeri doğru oturttuğu zaman hem o çocuksu tınıdan hem de sesinin hakimiyetini kaybetme riskinden kurtulacak şüphesiz. Belki bunun için biraz daha zamana ihtiyaç vardır.

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder