(24 Şubat 2016 tarihinde www.hayatmuzik.com'da yayımlanmıştır.)
Merve Deniz, 8 yaşından bu yana devam eden müzik macerasına konservatuar müzikal bölümü eğitimini, müzikal oyunculuğunu, sayısız sahne performansını, caz vokal eğitimini ve vokalistlik deneyimini sığdırmış. Geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle yayımlanan ilk teklisi için de vokalistliğini yaptığı Emre Aydın’dan destek almış.
Bestesi Kyriakos Papadopoulos’a ait bir Yunan şarkısını Emre Aydın’la birlikte yazdığı Türkçe sözlerle seslendiriyor bu ilk teklisinde Merve Deniz. Şarkının adı “Dönsün Dünya”. Elektro gitarlarla “pop-rock” bir hava da verilmiş, oryantal bir şarkı “Dönsün Dünya”. Hani aslında Gripin ya da Zakkum söylese yadırgamayacağımız türden. Zaten şarkının “sen doldur kadehleri durma” diyen çakırkeyif sözleri de bu minvalde.
Bu bakımdan ticari açıdan avantaj taşıyan şarkı, Merve Deniz’in şarkıcılık ve vokal performansı için doğru şarkı olmamış gibi. Zira Deniz’in Youtube’da başka bir dolu kaydını izledim ve gördüm ki özellikle İngilizce sözlü şarkılardaki tekniğinin bu şarkıyla ilgisi yok. Sanki o da yadırgamış şarkıyı ve içine girememiş. Zira “öleceksek şimdi burada ölürüz aldırma,” derken hiç mi hiç o canı yanmışlığı, acı çekmişliği ve boş vermişliği hisset(tir)miyor. Şarkıyı sadece sesini vermekle yetinmiş adeta. Klipteki yersiz komiklik çabasının ise “şarkı sözlerinde anlatılanlara rağmen hayatta hep gülmeliyiz” gibi grotesk bir alt metni mi var yoksa ben mi yanlış anladım onu da bilmiyorum.
(24 Şubat 2016 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)
Çocuk yaşlarından itibaren müzik eğitimi almaya başlayan Cenk Taşdemir, Berklee Collage of Music’de caz vokal eğitimini tamamladıktan sonra hayallerini gerçekleştirmek için çalışmalara başlamış ve yolu İskender Paydaş’la kesişmiş. Cenk Taşdemir’in söz ve müziği kendisine ait “Söndür” adlı şarkısının yer aldığı tekli geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle yayımlandı.
Teklide şarkının üç farklı versiyonu var. Klip de çekilen ilk versiyon İskender Paydaş tarafından yapılmış. Yanı sıra Dj Oğuz Saraç’ın “Remix” versiyonu ve bir de akustik versiyon var.
“Söndür” batı armonisine sahip, içinde alaturka öğeler barındırmayan bir pop şarkısı. Bundan mıdır, yoksa bir dönem yurt dışında yaşaması ve İngilizce şarkı söylemesinden midir bilinmez, Cenk Taşdemir’in yer yer ufak tefek (özellikle sesli harflerde) Türkçe diksiyon sorunları var. Bununla beraber, bu şarkı ve klip her ne kadar onu dans edip şarkı söyleyen yeni nesil erkek popçu kategorisine konumlandıracaksa da, aslında kendine has ses rengi ve sesini kullanma biçimi zamanla ayırt edici bir nitelik ve önemli bir avantaj olabilir Cenk için. Mesela Justin Timbarlake ya da Robbie Williams’ın yaptığı türden bir pop-caz şarkısı ile çok parlak bir sonuç çıkabilir ortaya. Nitekim “Söndür”ün bir tek piyano eşliğinde kaydedilmiş akustik versiyonunda bunun ipuçları fark edilebiliyor.
Güzel bir kartonet ve klip çalışmasıyla görsel yönden de doğru desteklenen bu şarkı, pop müzikte artık daha genç isimlerin bayrağı devralmasını nicedir bekleyenler için umut verici olabilir.
(24 Şubat 2016 tarihinde www.hayatmuzik.com'da yayımlanmıştır.)
Hem görsel hem de müzikal anlamda “başka” bir Soner Arıca var karşımızda. 2015’in son günü Arıca Müzik etiketiyle yayımlanan yeni şarkısı “Saklı”, Soner Arıca kariyerinin en radikal değişimini de beraberinde getirmiş olabilir.
Şarkının söz ve müziği Soner Arıca’ya ait, düzenlemeyi ise Enver Günen yapmış. Adını aranjör olarak ilk kez Hande Yener’in 2011 çıkışlı “Teşekkürler” adlı albümünde gördüğümüz Enver Günen, sonrasında Ziynet Sali, İrfan Özata, Elif Kaya, Demet Akalın gibi isimlerin albümlerinde yer almıştı. Soner Arıca ile Enver Günen “Saklı”da çok doğru bir kimya yakalamışlar ve ortaya tertemiz bir iş çıkmış.
Teklide şarkının iki farklı versiyonu daha var. Enver Günen düzenlemesinde şarkıyı daha dominant ve sert bir yorumla seslendiren Soner Arıca, düzenlemesi Sezgin Gezgin tarafından yapılan ikinci versiyonda alışageldiğimiz romantik Soner Arıca olarak çıkıyor yine karşımıza. Zaten düzenleme de o minvalde. Üçüncü versiyon ise bir tek gitar eşliğinde çalınıp söylenmiş, adı üzerinde, “Homemade Version”. Ben galiba en çok ilk versiyonu ve “yeni” Soner Arıca’yı sevdim. Onu da söylemeden geçemeyeceğim.
(23 Şubat 2016 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)
İlk albümünü 2011 yılında piyasaya çıkarmıştı ve sadece Ravi adını kullanmıştı o günlerde. Oysa biz onu “Eksik” gibi “Kalp Kırılsa da Sever” gibi “hit” şarkıların bestecisi Ravi İncigöz olarak tanıyorduk. İyi bir albümdü ama sanırım albümün kendisinden azade bir takım problemlerden dolayı üzerine fazla oynanmadı. 2014 yılında “Şeker” adlı şarkısıyla ve Mustafa Ceceli’nin düet desteğiyle karşımıza çıkan Ravi İncigöz, geçtiğimiz günlerde ikinci albümünü DMC etiketiyle yayımladı.
Albümde yedi şarkı ve iki farklı versiyon var. Bu yedi şarkının biri daha önce tekli olarak yayımlanan “Şeker”, ikisi ise ilk albümde de yer alan şarkılar. Yani toplamda dört yeni şarkı var bu albümde. Bu da bugünün müzik piyasası için makul bir sayı.
İlk albümün en iyi şarkılarından biri olan “Bugün”, bu albümde Febyo Taşel tarafından yapılmış yeni düzenlemesiyle çıkış şarkısı olmuş. İyi de olmuş. İlk versiyonu daha akustikti ve hiç de fena değildi ama bu düzenleme şarkıyı daha kolay algılanabilir kılmış.
İlk albümden bu albüme transfer olan diğer şarkı ise “Acı Aşk”. Bu şarkının sözlerinde kısmen değişiklik yapmış Ravi İncigöz ve hem Febyo Taşel’in yeni düzenlemesiyle, hem de Soner Türksoy’un “House Versiyon”uyla bu albüme dâhil etmiş. Albümlerdeki çok şarkının heba olduğu, kısa sürede “eski” kabul edilip gündemden düştüğü bir zamanda aynı şarkıları 5 yıl sonra yeniden söylemek tuhaf olmasa gerek artık. Hele ki şarkılar daha fazla ilgiyi hak ediyorsa.
Sözleri Ravi İncigöz ve Cüneyt Tek’e, bestesi Ferdi Karameşe’ye ait “Şeker” de hem daha önce yayımlanan “Feat. Mustafa Ceceli” tekli versiyonu, hem de “Remix” versiyonu ile yer alıyor albümde.
Gelelim yeni şarkılara…
Söz ve müzikleri Ravi İncigöz’e ait dört şarkının dördü de hem söz hem de melodik yapı olarak güçlü pop şarkıları. Daha ilk dinleyişte nasıl da Mustafa Ceceli’ye uygun bir şarkı diye düşündüren ama Ravi’nin de solist olarak altından başarıyla kalktığı “Bi’ Dön”, alaturka-arabesk tınılarıyla kulağa hemen yer eden “Yapamam”, İspanyol yürüyüşlü “Canım” ve romantik mi romantik “Teşekkür Ederim” türün sevenlerini ziyadesiyle memnun edecektir.
Her şeyden önce Ravi İncigöz, koştuğu kulvarda ve konumlandığı müzikal kategoride iyi bir şarkı yazarı. Şarkıcı olarak ilk albümüne kıyasla gözle görülür (daha doğrusu kulakla duyulur) bir fark da var. Şimdi daha kendinden emin, sözlere, notalara daha hâkim. Daha önce de yazmıştım, yineleyeyim; ses renginin ilk dinleyişte yadırganan bir tarafı, bir tizliği de yok değil. Bunu bir karakteristik olarak da kabul edebilirsiniz tabii.
Ravi’yi bir animasyon film karakterine dönüşmüş kapak fotoğrafını saymazsak, Serkan Özdemir tarafından çekilmiş siyah beyaz kartonet fotoğrafları ve Fatih Kocatürk’ün tasarımı albümün ruhuna ve iklimine gayet uygun.
Özetle Ferhat Göçer – Mustafa Ceceli – Yalın çizgisinde solistleri ve şarkıları seviyorsanız bu albümü sevmemeniz için bir neden yok. Bu genelleme bir haksızlığa da yol açsın istemem zira Ravi’nin şarkıları ve sesiyle yarattığı epeyce romantik atmosfer, bahsi geçen her üç isimden de daha samimi, daha inandırıcı. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.