Mehmet Erdem rahat, mutlu ve huzurlu. En çok da o huzurdan mütevellit olsa gerek, hemen hiç birinci tekil
şahıs yok dilinde; hep üçüncü çoğul şahıs var. “Yine bir Ahmet Kaya şarkısı
söyledik,” diyor misal. Hâliyle bu kışkırtıcı sorum bile o meşhur televizyon
klişesini, “stüdyoda gerginlik” hâlini yaratmıyor. Sahiden bir stüdyodayız
oysa. Yeni albüm konserleri için orkestrasıyla birlikte prova yapacaklar
birazdan.
Bora Uzer ilk albümünü 2009 yılına yayınlamıştı. O zamandan
bu zamana geçen dokuz yıllık zaman diliminde kimi kez farklı projelerde gördük
adını. İkinci albümü “Benim Umrumda” ise geçtiğimiz günlerde GTR Müzik
etiketiyle yayınlandı. Bora Uzer’le yeni albümünü ve müzik geçmişini konuşmak
için bir araya geldik.
Henüz sekiz yaşındayken Ankara’da TRT Türk Sanat Müziği Çocuk Korosu ile başlayan müzik yolculuğu, 2006 yılında piyasaya çıkan ilk albümüyle profesyonel kulvarda devam etmiş ancak, ilk albümünden önce üç kitabı yayımlanmış bir yazar olarak adını duyurmuştu Aydilge.
2018’i yeni şarkısı “Gece Uyku Tutmazsa” ile karşılayan Aydilge, şu sıralar henüz adı konulmamış yeni albümünün kayıtları için stüdyoda. Aydilge ile yeni albümünü ve müzik geçmişini konuşmak için bir araya geldik.
MUAZZEZ ABACI'DAN SEZEN AKSU ŞARKILARI
(Milliyet Sanat dergisi Ocak 2018 sayısında yayımlanmıştır.)
“Adım Muazzez Abacı. En büyük idealim babam Oktay Altınok adına düzenlenen Altıok Kupası boks maçlarında büyük bir konser verebilmektir.”
“Adım Muazzez Abacı. En büyük idealim babam Oktay Altınok adına düzenlenen Altıok Kupası boks maçlarında büyük bir konser verebilmektir.”
Dönemin en önemli müzik dergisi Hey, 12 Temmuz 1972 tarihli
sayısında “Boksör Babanın Şarkıcı Kızı” başlığıyla yaptığı haberin ilk
satırlarında o günlerde radyo ve televizyon programları sayesinde dikkatleri
üzerine çekmiş Muazzez Abacı’yı kendi ağzından bu cümlelerle tanıtmaktadır
okuyucularına.
"EMİN MİSİN? HAKKINI VEREBİLDİN Mİ?"
Müzik sektörünün darboğazdan geçtiği bir dönemdi. Babamın
çalıştığı gruplar sürekli dağılıyordu. İşsiz kalmıştı kısacası. Ona çok bağlı
büyüdüğüm için hep gözünün içine bakardım. Üzgün gördüm onu. Gittim yanına, “Ne
yapıyorsun?” dedim. “Repertuvara bakıyorum. Bir şeyler düşünüyorum. Tek başıma
çalıp söylemek için teklif götüreceğim mekânlara,” dedi. O sırada da Antalya’da
İngilizce şarkı söyleyen kız solist modası var. Daha birkaç gün önce bana
bundan bahsetmişti babam. “Hani bana anlatmıştın ya kız solist modası var diye.
E ben bütün şarkıları biliyorum, hadi gel tonlarıma bakalım,” dedim. Babama iş
teklifinde bulundum yani.
ADI GİBİ BİR ŞARKI
(27 Kasım 2017 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)
Sanki aradan 30 küsur yıl geçmemiş gibi. Tek kanallı siyah beyaz televizyonun yerini YouTube, çıtır çıtır plakların yerini dijital müzik almış ne gam. Nur Yoldaş’ın sesinin yankılandığı her an ‘80’lerin ilk yarısı. Masumiyet yılları. Ortaokul çağlarındaki küçük bir çocuk müziğin o güne dek bildiği, duyduğu, sevdiği şarkılardan ibaret olmadığını fark ediyor önce. Sonra önünde açılan o büyülü kapıdan içeri giriyor. Enstrüman sesiyle, insan sesiyle, notalarla, kelimelerle neler yapılabileceğini anlıyor, keşfe koyuluyor. Nur Yoldaş’ın sesini, Ergüder Yoldaş’ın notalarını başucuna koyuyor ve öyle büyüyor.
O zaman bu zaman Türk müziğini, makamları evrensel armoniyle bu kadar tutkulu öpüştüremedi hiç kimse. Şiirin içindeki müziği kimse bu kadar namusuyla çıkaramadı açığa. Tek tük denemeler oldu; iki şarkı, üç şarkı, teknik anlamda başarılı olanlar da oldu ama o vakit bu vakit Ergüder Ve Nur Yoldaş birlikte yarattığı o iki albümün üzerine bir albüm daha konulamadı.
Mübalağa etmiyorum. Etsem ne çare. Görünen köy kılavuz istemiyor.
Ergüder Yoldaş’ın müziğe ve de herkese, her şeye küsüp gitmesinden sonra Nur Yoldaş ve onun kusursuz şarkıcılığı, sesi de düştü gündemimizden. Keşke düşmeseydi ama onun için de hiç kolay değildi o iki albümün üzerine yeni bir şeyler koyabilmek.
Nur Yoldaş’ın yeni teklisi “Masal”, geçtiğimiz günlerde Arpej Müzik etiketiyle yayımlandı. Şarkının söz, müzik ve düzenlemesi Ergüder ve Nur Yoldaş çiftinin oğulları Tunç Devrim Yoldaş’a ait. Tunç Devrim Yoldaş, babasından devraldığı bayrağı yine annesiyle birlikte taşımaya devam ediyor. Bu yola çıkışın üçüncü durağı bu şarkı. Daha önce, 2014 yılında “Bir Gamlı Hazan” ve “Sahiden” isimli şarkılar yayımlanmıştı.
“Masal”ın servis edildiği haberini görür görmez açıp dinlemeye koyuldum. İşte bu yazının ilk paragrafı da o vakit düştü aklıma.
Kuşkusuz Tunç Devrim Yoldaş babasının güçlü ekolünün izinden olabilecek en doğru biçimde yürürken, kendi bilgi, birikim ve müzisyenlik deneyimini de katıyor bu harmanın içine. Nur Yoldaş ise yine benzersiz sesi ve şarkıcılık tekniğiyle kelimenin tam anlamıyla büyülüyor. “Masal” hakikaten masal gibi bir şarkı. Ve bu üçüncü şarkı da gösteriyor ki Yoldaş imzası üçüncü bir albümü doğurmaya doğru gidiyor (Nur Yoldaş’ın ‘90’larda yaptığı ve dönemin “sound”una yenik düşmüş “Sakine” adlı albümü konu dışı tutuyorum.)
Tek bir yerde takılı kalıyorum. Ergüder Yoldaş “Sultan-ı Yegah”ı yaptığında yapıldığı dönemin çok ilerisinde, çok ötesinde, yepyeni, bambaşka bir şeydi karşımıza çıkardığı. Bir yanıyla da güncelin içinde yer bulabilecek kadar moderndi ve nitekim liste başlarına çıktı kısa sürede. Oysa “Masal” ve ondan öncesinde yayımlanmış iki şarkı o dönemin izlerini sürerken bugünü yakalamak konusunda ister istemez zorlanıyor. Bu belki bilinçli bir tercih ama artık bir yerinden bugüne, hatta yarına da dokunmalı bir sonraki iş. En azından bugünün ortaokul çağındaki çocuklarına müzikte yeni keşifler yapabilmeleri için cesaret vermesi adına (tıpkı Ergüder Yoldaş’ın bana yaptığı gibi.) Tunç Devrim Yoldaş’ın bu donanım ve yeterlilikte bir müzisyen olduğuna dair şüphe duymadığım için bunu da rahat rahat yazabiliyorum.
KASIM 2017
(13 Kasım 2017 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)
Bu kendini tekrar etme, zaman içerisinde edindiği konfor alanının dışına çıkamama meselesini çok fazla dillendiriyorum ama ben yazmaktan sıkıldım, yapanlar yapmaktan sıkılmadı ne çare. Funda Arar da son albümünde farklı bestecilerle de çalışmış olmasına rağmen yine aynı yerden ses veriyordu. Dedim ya; konfor alanı. Her hal ve şartta alıcısı var. Ki Funda Arar ne yapsa belli bir satış garantisini verebiliyor. Bu da kolay vazgeçilebilecek bir şey değil.
Albüm henüz soğumadan araya bir tekli aldı Funda Arar. Bunu daha önce de yapmıştı. Bu yöntemin doğruluğu çoğu zaman tartışılır ama bu defa işe yarayacak gibi zira Arar’ın yeni şarkısı albümün genel seyrinin dışında ve ötesinde.
Geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle yayımlanan “Aşk Olsun” adlı şarkının söz, müzik ve düzenlemesi Eflatun’a ait. Tüm Eflatun şarkıları gibi bu şarkının da iskeleti sağlam, sorunsuz. Bir de gayet modern ve güncel ama ortalama Türkçe pop klişelerinden azade bir düzenleme ile işlenmiş ki dinlerken şöyle bir rahat nefes alıyorsunuz. Gitar duyuyorsunuz, basgitar duyuyorsunuz, ne bileyim, keman var ama alaturka makamdan çalmıyor filan derken “pop gibi”, ferahfeza bir pop şarkı dinliyorsunuz.
KASIM 2017
(13 Kasım 2017 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)
Kulüplerin, “beach”lerin, radyolar, müzik televizyonları ve tıklanma kaygılarının dayattığı “sanayi tipi” şarkılar popüler müziği bir bataklığa çeviredursun, bu döngüyü reddeden dinleyiciler ve müzisyenler, topyekun “alternatif” diye adlandırdığımız şemsiyenin altında nefes alıyor nicedir. Akım kendi yıldızlarını yaratıyor ve ne dinleyicisi ne de üreteni milyarlarca tıklanmayı, günde bilmem kaç kere radyo döngüsüne girmeyi filan dert ediyor.
Alternatif akımın kaçınılmaz yükselişinde alternatif televizyon yayıncılığı yapan YouTube platformlarının etkisi büyük. Garaj Stüdyo da bu platformlardan biri. Pasaj Müzik’in bir oluşumu Garaj Stüdyo ve uzun süredir sektöre taze kan pompalıyor.
Mahmut Çınar’ın ilk resmi klibi “Satır Satır”, Kasım 2016’da Garaj Stüdyo’da yayınlanmıştı. Söz ve müziği kendisine ait olan ama Bülent Ortaçgil kokusu bir hayli hissedilen bu şarkıyı Gözde Öney’le beraber seslendiriyordu Mahmut Çınar. Sonrasında yine Gözde Öney’le bir düet, “Eski Bahar Şarkısı (Sen Oku)” yayımlandı. Çınar’ın bu defa solo olarak dinleyici karşısına çıktığı “Güz Geçer” ise Eylül 2017’de servis edildi.
Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğu dışında bir bilgiye ulaşamadım hakkında. Yani işin “PR” kısmı henüz işletilmemiş görünüyor. Buna karşın sadece bu üç şarkıyla kendine bir kitle edindiği aşikar. Her şeyden önce iyi bir şarkı yazarı Mahmut Çınar. Alternatif müzik üretmenin şartıymış gibi (hele ki bir de elinde gitar varsa) yaya dağıta şarkı söylemek yolunu seçenlerden de değil. Doğru düzgün şarkı söylüyor, şarkılarının bir derdi var ve o derdi inandırıcı bir biçimde dillendiriyor. Ve dinleyende daha fazla şarkısını duyma, dinleme hissi uyandırıyor.
Henüz dinlemediyseniz mutlaka dinleme listenize ve takibe alın. Kârlı bir keşif olacaktır.
KASIM 2017
Hakkımda
Yavuz Hakan Tok
Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.
Bu Hafta Çok Okunanlar
-
(Milliyet Sanat dergisi Şubat 2023 sayısında ve 5 Şubat 2023 tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanmıştır.) 1997 yılında bir vesileyle Pre...
-
(1984'ten Bugüne) Sezen Aksu'nun yeni albümünün piyasaya çıktığı bugünlerde, Türk popunun efsane albümlerinden "Sen Ağlama&q...
-
Seninle Üç Dakika 1975 - 4. Bölüm Külkedisi Masalı 15 Ocak 1958’de İstanbul’da doğan Semiha Yankı’nın 17 yıllık kısacık yaşa...
-
MABEL MATİZ - "FATİH" “Yahu bu ne? Bu zamanda 25 şarkılık albüm mü olur? Kim dinleyecek bunu?” “Şarkıların hepsi birbirine benz...
-
"BAZEN SIĞ, BAZEN DİBİ YOK" Hande Yener albümleri/şarkıları hakkında yazmayı seviyorum, o belli. Neredeyse her albümünü yazmışım. ...
Arşivden
-
Yabancı Gelin Sonia, Türkiye'de nasıl ünlü bir sinema oyuncusu ve şarkıcı oldu?.. Yetmişlerde ona kim, neden açık çek verdi? Dillere...
-
ENBE ORKESTRASI - "SENDEN KIYMETLİ Mİ?" Bütün tartışmalara, eleştirilere rağmen popüler müzik piyasasında ENBE damgası vurulmuş ...
-
"Hani Peter Pan masalı gibi bir hayal dünyası vardır ya; orada kötülük yoktur, orada ihanet yoktur, orada acı çekilmez. Bizim şarkılar...
-
MABEL MATİZ - "FATİH" “Yahu bu ne? Bu zamanda 25 şarkılık albüm mü olur? Kim dinleyecek bunu?” “Şarkıların hepsi birbirine benz...
-
MUSTAFA BOZKURT – “YOL” Esinlenme, etkilenme, ilham alma, sanatın her dalında bir çıkış noktası olabilir. Önünde bir örneği, daha önce yap...