Model dağıldıktan sonra sallantılı bir dönem geçiren, aslına
bakarsanız o zamandan bu zamana cepten yiyen Fatma Turgut, ilk solo albümü “Elimde
Dünya”nın habercisi “Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı teklisini geçtiğimiz günlerde
Avrupa Müzik etiketiyle piyasaya sürdü.
Şarkının söz ve müziği Can Bonomo’ya ait. Düzenleme ise Barış
Ertunç, Hüseyin Deniz ve Ozan İnam tarafından yapılmış.
Can Bonomo çok karakteristik ve kendine has şarkılar yazan
bir şarkı yazarı ama doğrusu bu ya ben bile şarkıyı ilk duyduğumda bunun bir Bonomo
şarkısı olduğunu kestiremedim. Yani Fatma Turgut etkisi, Can Bonomo etkisinin
üzerine çıkmış ki iyi olmuş. Dahası Model etkisinden de sıyrılmış bir Fatma
Turgut duydum ben şu şarkıda. Daha olgun ve kendi yolunu ayırmış bir Fatma
Turgut var karşımızda ki muhtemelen albüm de bu minvalde olacaktır.
Bir dönem Yüksek Sadakat’in solisti olarak tanıdığımız Cemil
Demirbakan, sonrasında solo çalışmalarıyla da adından söz ettirdi. Son olarak
2018’de “Bu Hesap Tutar mı?” adlı teklisiyle karşımıza çıkan Cemil Demirbakan’ın
yeni teklisi ise geçtiğimiz günlerde ACDB Yapım etiketiyle piyasaya sürüldü. “Oldum
Sanma” adını taşıyan şarkının söz ve müziğinde Cemil Demirbakan ve Noyan Öztürk
ortak imzası var, düzenleme ise Cemil Demirbakan tarafından yapılmış.
Son derece akışkan, sarmalayıcı bir basgitar, gitar ve ritim
yürüyüşü üzerinden ilerleyen, hem melodisi, hem sözleri, hem de Demirbakan’ın
etkileyici sesiyle dinleyeni içine çeken bir şarkı “Oldum Sanma”. Yalın,
abartısız, bir o kadar da ferah, taze. Sözlerin bir felsefesi, bir derinliği
var. Şarkının bir yerlerinde ansızın çıkagelen “rap” bölümü de şaşırtıcı ve
vurucu.
Türkçe müziğin geçmişinde daha önce içinden Nietzsche geçen,
Dostoyevski geçen, Şirazi geçen bir başka şarkı daha yazıldığını sanmıyorum.
Hele ki memleketteki “rap” modası sığ sularda küfür kıyamet ilerlerken.
Cemil Demirbakan’ın içinden “rap” geçen bu “soft-rock”
şarkısı adeta yeni bir öneri, bir temiz sayfa gibi. Zıpkın gibi bir şarkıcının
kusursuz şarkıcılığı da cabası.
Uzun yıllar müzik dünyasında var olma mücadelesi veren Kayahan
1979 yılından itibaren adından söz ettirmeye başlar. 1982 yılında ilk albümünü
çıkarır ama hâlâ bir şeyler eksiktir. O günlerde yolu Nilüfer’le kesişir ve
Kayahan Nilüfer’e Eurovision Şarkı Yarışması elemelerine birlikte katılmayı
teklif eder. Katılırlar da nitekim. “Mutlu Son” ve “Olmalı, Olacak, İstiyorum”
adlarını taşıyan iki Kayahan bestesini seslendirir ve 1983 Eurovision
elemelerine gönderirler. Şarkılar ilk elemeden geçemez ama uzun yıllar sürecek
Nilüfer – Kayahan ortaklığı böylece başlamış olur. Kayahan’ın aradığı çıkış
yolu hem onun bestelerinde hem de Nilüfer’in sesinde saklıdır çünkü.
Kayahan’ın ikinci albümü “Benim Şarkılarım” 1988 yılı yaz
aylarında yayımlanır. Nilüfer’in 1984’de seslendirdiği “Kar Taneleri” hit
olmuş, “Geceler”, Akdeniz Akdeniz Müzik Festivali’nde birincilik kazanmış ve
Kayahan adını sağlam bir besteci olarak kabul ettirmiştir. Albümün adının “Benim
Şarkılarım” olması boşuna değildir.
“Benim Şarkılarım” albümünde “Olmalı, Olacak, İstiyorum”u bu
defa Nilüfer olmaksızın, tek başına seslendirir. Şarkının Nilüfer’li versiyonu
ise TRT arşivinde kalır sadece. Enteresandır ki Nilüfer ve Kayahan’ın albümlere
girmiş bir düet kaydı yok.
“Olmalı, Olacak, İstiyorum”, Kayahan’ın ilk dönemlerinde
yaptığı daha iddiasız, daha sakin, küçük ama muhteşem şarkılarından biri olarak
müzik tarihine geçti. Geçtiğimiz günlerde ise bu şarkının da içinde olduğu “Benim
Şarkılarım” adlı Kayahan albümü plak formatında yayımlandı. Henüz plak
basımlarının devam ettiği ama her albümün plağının basılmadığı 1988 yılında
sadece kaset olarak yayımlanan albümün CD baskısı daha sonra piyasaya
sürülmüştü. Bu yeni plak baskısı ise “master” bantlardan yeniden aktarılarak
yapılmış ve ses kalitesi hem kaset hem de CD’den çok daha iyi. Plak
düşkünlerinin mutlaka edinmesi gereken bu albüm için Yaşar Plak’a teşekkür
etmeliyiz.
Bugün Kayahan’ın doğum günü. Yaşasaydı 70 yaşında olacaktı.
Bu plak ve şarkıyla onu da yad etmiş olalım. Ruhu şâd olsun.
Yeni kuşak Kemal Sunal’ın Hababam Sınıfı Uyanıyor filminde
yaptığı Rüçhan Çamay taklidini iyi bilir ama Rüçhan Çamay’ın kim olduğunu
bilmez. İçlerinde merak edenler olduysa da hakkında pek fazla bilgiye
ulaşamamış, dijital ortamlarda birkaç şarkısından fazlasını bulamamıştır. Zira
Türkiye’nin ilk caz şarkıcılarından biri olan Çamay plaklarda pop şarkıları
seslendirmiş ama çok fazla sayıda plak yapmamıştı. Öyle ki bütün diskografisi
45’lik plaklarda kaldı, bir albüm bile yapmadan müzik dünyasından elini eteğini
çekti.
Plak kariyerinin ilk dönemi daha caza yakın, aranjman
şarkılarsa da ‘70’lerde kızı Melike Demirağ ile evlenerek damadı olan Şanar
Yurdatapan’ın yaptığı şarkılarla Rüçhan Çamay büyük bir çıkış yakalamıştı. Bu
şarkılardan biri “Para Parra Parrrra”, diğeri ise “Ne Haber?” idi. 1976 yılında
Hop Plak etiketiyle 45’lik plak olarak yayımlanan “Ne Haber?” ülke çapında “hit”
oldu.
30 yıldan fazla bir süre sadece plaklar üzerinde kalan şarkı
2008 yılında Ossi Müzik etiketiyle piyasaya sürülen “Bir Zamanlar 4” adlı albümde
yer aldı. Böylece Hababam Sınıfı Uyanıyor filmi ve Kemal Sunal’ın o eğlenceli
ve komik yorumu ile hafızalara kazınan şarkının asıl versiyonu da bugünlere
ulaşmış oldu. Enteresandır ki bugüne dek nedense kimsenin yeniden söylemediği
ender şarkılardan da biridir aynı zamanda.
Rüçhan Çamay ‘80’lerden beri ortalarda görünmese de halen
hayatta ve sakin bir yaşam sürüyor. Onun benzersiz sesinden bize kalan ve
günümüze ulaşan şarkılardan biri olan “Ne Haber?”i dinleyerek bugün kulaklarını
çınlatmış olalım.
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.