Nükhet Duru & Cenk Eren - "Muhteşem İkili"


(Zip İstanbul dergisinin 15 Eylül 2004 tarihli sayısında yayımlanmıştır.)

“Nükhet Duru’nun yanında Cenk Eren’in ne işi var ?”

Onlar her ne kadar çok mutlu memnun bir işbirliği yürütüyor olsalar da başından beri, fanatik bir Nükhet Duru hayranı olarak hep bu soru geldi aklıma ikisini yanyana her görüşümde. Ne var ki Nilüfer’le Reha Muhtar da bana sormadan aşk yaşamışlardı. Buna alışmam lazımdı. Nitekim ha çıktı ha çıkıyor derken, nihayet o canım Nükhet Duru diskografisinin en yeni halkası, Cenk Eren sosuna fena halde batırılmış olarak önüme sunulunca, bir koşu gidip satın almaktan imtina etmedim.

Pişman da olmadım doğrusu. Galiba denilenler doğruydu. Her ikisi de birbirine olabildiğince yaramıştı. Cenk Eren “eller havaya”cılıktan şarkıcılığa doğru yol almaya başlamış, Nükhet Duru da beni ona aşık eden “soylu aşkların buğulu kadın”lığından -ki kabul etmekte zorlansam da hızla demode olmakta idi bu üslup asri zamanda- daha gerçek, daha samimi ve en azından daha inandırıcı bir “şarap misali şarkıcı”lığa yelken açmıştı iki yılı deviren bu “düet” hali seyrince. Nitekim albümün bence en vurucu şarkısı “Özürle Gidiyorum” bunun bir ispatı gibiydi. Pop müzik tarihinin en önemli bestecilerinden biri kabul edebileceğimiz Cenk Taşkan’ın bu olağanüstü bestesi, sıkı bir “düet” olarak albümün bütünü içerisinde çok özel bir yerde duruyordu. “Dert Dermanım” gibi çok sıradan, çok tapon bir Cenk Eren şarkısını gözardı edersek, gerek Nazan Öncel’in son mucizesi “Deh Deh”, gerekse Nükhet Duru’nun insanı delik deşik eden yorumuyla yeniden yarattığı Şehrazat bestesi “Beni Tanıma” ve alalade bir Yunan şarkısından devşirilmiş “İyi ki Varsın”ın “düet” esprisine çok denk düşen Türkçe versiyonu gibi renklerle albüm, dinleyenin kulağında enfes tatlar bırakarak su gibi akıp gidiyordu. Bundan iyisi can sağlığıydı sözün özü. Ben bütün önyargılarımı, sanatsal kaygılarımı ve geçmişe saygılarımı feda etmek pahasına sevdim bu albümü. Siz de öyle yapın. Özellikle de şu şarkıyı dinlerken : “Yine de ara sıra, dünlerin anısına, ararım yana yana, çarem yoksaaaaaaaaaaa !”  

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder