(Zip İstanbul dergisi Ağustos 2006 sayısında yayımlanmıştır.)
Nükhet Duru’nun uzunca bir aradan sonra piyasaya sürdüğü
yeni albümü “Gece Saat Oniki”, bir dinleyişte sevilecek bir albüm değil. Ancak dinleye dinleye neden sonra albümün
prodüktörü Fuad Abdullah'ın bildik düzenleme klişelerini altüst eden
tavrını ve tarzını, şarkıların miksajını ve Nükhet'in tiril
tiril değil, gürül gürül söyleyişini çok seviyorsunuz.
Amma aynı şeyi kimi
şarkılar için söyleyemeyeceğim. Ankaralı Turgut ekolünün armoni yemişi gibi
duran "İkimize İçelim" nedir mesela? Niyedir? Çok parlak
bir prodüktör olmaya yazdığı çok açık Fuad Abdullah, albüm boyunca
post-modern bir edayla klişe bozarken neden Nükhet Duru'ya "oyuna
gelmem" "mavi boncuk taktın" gibi çikletten kelimeler,
"haram, zaman, ziyan" gibi klişeler üstü
kafiyeler yazmıştır?
Türkiye’de Nükhet Duru’dan sonra Nükhet Duru
kadar usta bir yorumcu daha icat olunmadı. Ne var ki bu muazzam sesin çok azı
albümlerde kendini gösterebildi. Bu albüm ritmiyle bugünü yakalıyor, Nükhet’in
klasik çizgisine şöyle bir dokunuyor, oradan bilinmeyen bir yerlere gidip
hikayenin ucunu açık bırakıyor. Bahsi geçen muazzam sesten yine bir parmak bal
çalınıyor ağzımıza, ama hepsi bu. Yine de hayranlarına ilaç gibi gelmesi
muhtemel, daha iyisini beklemek için bir o kadar da sabır veren bir albüm bu.
Anlayacağınız, “on ikiye on kala” bizi biraz oyalıyor Nükhet Duru.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder