(Zip İstanbul dergisinin 1 Ağustos 2004 tarihli sayısında yayımlanmıştır.)
Doksanlı yıllarda melodik ve romantik şarkılarıyla gözde bestecilerden biri olan Ümit Sayın, o yıllarda yaptığı iki albümle şarkıcı olarak da adından söz ettirmişti. Ümit Sayın uzunca bir aradan sonra yeni albümüyle müzik piyasasına döndü. Sayın’ın kendine özgü kişilikli şarkılarıyla oluşturduğu bu albüm, sıcak yaz akşamlarında, bir kadeh şarap eşliğinde keyifle dinlenecek birbirinden güzel şarkılar içeriyor. Ümit Sayın notalara olduğu kadar sesine de hakim olduğunu albüm boyunca ispatlıyor. Ne var ki şarkıların tamamını dinlediğinizde ağdalı bir romantizmin peşinde yer yer çok sıradanlaşan şarkı sözleri albümün tek eksi puanı olarak göze çarpıyor. Ve bütün şarkılardan aklınızda kalan sadece bir şarkıymış gibi geliyor bir süre sonra. Her ne kadar Sayın albümün adını “Mai” koymasının altındaki felsefeyi her yerde uzun uzun anlatıyorsa da, şarkılarda bu felsefesinin izlerini sürmek pek mümkün değil. Artık yeni yetmeler arasında adını sayamayacağımız kadar yetkinliğe erişmiş Ümit Sayın’ın “Aşk, ey aşkım, seni çok seviyorum, aşkım, güzel aşkım, şimdi sen beni sevmiyor musun ?” diye sürüp giden klişe cümlelerden daha yaratıcı, daha ince, dünya görüşü olan, belki yer yer dinleyeni durup düşündürecek cümlelere doğru yol almasının vakti geldi de geçiyor bile. Ancak siz yine de dünyada aşktan başka bir şeyi pek dert etmiyorsanız, bu vakitler piyasaya çıkan bir dolu albümden kat be kat daha yüksek bir müzikalite yakalamış bu albüm kulaklarınıza bayram ettirecek, buna emin olabilirsiniz.
Doksanlı yıllarda melodik ve romantik şarkılarıyla gözde bestecilerden biri olan Ümit Sayın, o yıllarda yaptığı iki albümle şarkıcı olarak da adından söz ettirmişti. Ümit Sayın uzunca bir aradan sonra yeni albümüyle müzik piyasasına döndü. Sayın’ın kendine özgü kişilikli şarkılarıyla oluşturduğu bu albüm, sıcak yaz akşamlarında, bir kadeh şarap eşliğinde keyifle dinlenecek birbirinden güzel şarkılar içeriyor. Ümit Sayın notalara olduğu kadar sesine de hakim olduğunu albüm boyunca ispatlıyor. Ne var ki şarkıların tamamını dinlediğinizde ağdalı bir romantizmin peşinde yer yer çok sıradanlaşan şarkı sözleri albümün tek eksi puanı olarak göze çarpıyor. Ve bütün şarkılardan aklınızda kalan sadece bir şarkıymış gibi geliyor bir süre sonra. Her ne kadar Sayın albümün adını “Mai” koymasının altındaki felsefeyi her yerde uzun uzun anlatıyorsa da, şarkılarda bu felsefesinin izlerini sürmek pek mümkün değil. Artık yeni yetmeler arasında adını sayamayacağımız kadar yetkinliğe erişmiş Ümit Sayın’ın “Aşk, ey aşkım, seni çok seviyorum, aşkım, güzel aşkım, şimdi sen beni sevmiyor musun ?” diye sürüp giden klişe cümlelerden daha yaratıcı, daha ince, dünya görüşü olan, belki yer yer dinleyeni durup düşündürecek cümlelere doğru yol almasının vakti geldi de geçiyor bile. Ancak siz yine de dünyada aşktan başka bir şeyi pek dert etmiyorsanız, bu vakitler piyasaya çıkan bir dolu albümden kat be kat daha yüksek bir müzikalite yakalamış bu albüm kulaklarınıza bayram ettirecek, buna emin olabilirsiniz.
TEMMUZ 2004
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder