İdo Tatlıses - "Kaç Kere"


Ünlü bir annenin ya da babanın çocuğu olmak her hal ve koşulda zor… Çünkü doğuştan ünlü oluyorsunuz ve bu ünü hak edip etmediğiniz hayatınız boyunca sorgulanıyor. Doğrusu çekilir şey değil. Bir yeteneğiniz yoksa ayrı dert (Zehra Çilingiroğlu misal), varsa daha beter. Bu defa da kendinizi ispat derdine düşüyorsunuz ister istemez.

Şimdi İdo Tatlıses’ten bahsederken, İbrahim Tatlıses ve Derya Tuna’nın oğlu demeden olur mu? Olmaz. İbrahim Tatlıses’i İdo Tatlıses’in babası diye anmamız içinse İdo’nun bir değil bin fırın ekmek yemesi lazım. Haliyle babanın gölgesi hep üzerinde kalacak yıllar boyu. Ne yapsa böyle bu…


Oysa İdo Tatlıses bir hayli çalışıyor. O kaşlarıyla, danslarıyla alay konusu edilen, “dj”liği ciddiye alınmayan yeni yetme çocuk son bir sene içinde şarkıcı olarak kendini ispat için epeyce çaba sarf etti. 2014’de önce beş şarkılık bir mini albüm, ardından da bir tek şarkının sekiz farklı versiyonu bir araya getirdiği bir tekli yayımladı. 2015’i ise bu defa üç şarkılık bir mini albümle karşılıyor İdo. “Kaç Kere” adı verilmiş bu albüm, geçtiğimiz günlerde Deriko Müzik etiketiyle yayımlandı.


Albümde yer alan “Kaç Kere” ve “Kanayan Yara” adlı şarkıların söz ve müzikleri Eralp Yavuz tarafından yazılmış, düzenlemeleri Cüneyt Yalmaz yapmış. “Aşk Bunun Adı” adlı şarkı İdo Tatlıses’in yazdığı bir şarkı ve düzenlemesi Erdem Kınay’a emanet edilmiş.


İlk albümünde arabesk-pop bir çizgiden ses veriyordu İdo. Hem şarkılar o minvaldeydi, hem de İdo’nun şarkı söyleme biçimi. Buna karşın ses rengi babasını pek andırmıyordu. Şivesi yoktu ve şarkı söylerken babasını taklit ettiği de söylenemezdi ki baba Tatlıses’in ilk yıllarında hiç olmadığı kadar abartılı bir şive kullandığı “k” ve “h” harflerini nasıl patlattığı malum.

Yine 2014 yılı içerisinde yayımlanan “Satır Satır” teklisinde ise daha pop havasında bir İdo Tatlıses vardı. Onca “remix” boşuna değildi.


Bu albümde ise şarkı söylemeyi daha fazla öğrenmiş bir İdo’dan bahsetmek mümkün. “Kaç Kere” ve “Aşk Bunun Adı”, kendi kulvarında hiç de fena pop şarkıları değil. Bu iki şarkıda da pes seslerde hâkimiyeti elden kaçırmadan duygusunu dinleyene geçirmeyi başaran İdo, dik perdelerde bir parça zorlanıyor gibi. O noktada stüdyo teknolojisi devreye girip durumu kurtarmış belli ki. Ancak vurgular ve prozodi açısından piyasadaki nice erkek şarkıcıdan daha iyi.

“Kanayan Yara” ise diğer şarkılara nispetle daha sıradan, vasat tınlıyor.   


Ha bir de, albüm kapağındaki resimlerden de anlaşıldığı üzere İdo Tatlıses’in acilen profesyonel bir “styling” çalışmasından geçmesi gerekiyor.

NİSAN 2015

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder