Deniz Tuzcuoğlu - "Kadınım"



(22 Mart 2018 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)

‘70’lerde yabancı şarkılara Türkçe söz yazılarak oluşturulmuş parçalar anlamsız bir şekilde “aranjman” diye adlandırıldı ve o tabir bugüne kadar geldi. Türk bestecilerin yeni yeni eserler üretmeye koyulduğu o yıllarda yabancı şarkıları Türkçeye adapte etmek kolaycı bir yoldu belki ama aslında bir o kadar da zordu. Neyse ki muazzam söz yazarlarımız, aranjörlerimiz, şarkıcılarımız vardı. Yeri geldi o “aranjman” diye küçümsediğimiz kimi şarkılar orijinallerinden daha güzel, daha anlamlı ve daha kalıcı oldu. “Kadınım” da bunlardan biriydi.


1973’de Serge Reggiani tarafından seslendirilen, Fransızca sözleri Jean-Loup Dabadie, bestesi Alain Yves Reginald’e ait olan “T'as L'air D'une Chanson”, 1974 yılında Mehmet Teoman’ın yazdığı Türkçe sözlerle Tanju Okan tarafından seslendirildi ve Türk popunun klasiklerinden biri olacak “Kadınım” böyle doğdu. Evet, şarkının Fransızca hali de etkileyici idi ama Türkçe versiyonu kadar değil. Evet, şarkının orijinalinde de Serge Reggiani “Me femme (kadınım)” diyordu ama Tanju Okan gibi değil.


O zamandan bu zamana şarkıyı Teoman, Levent Yüksel, Yaşar ve Mehmet Erdem gibi dört karakteristik ve ne Tanju Okan’a ne de birbirlerine benzeyen ses yeniden seslendirdi. Kıyas kabul etmezdi; kimse Tanju Okan gibi “Kadınım” diyemezdi. Zaten biz de o kıyası yapmadan dinledik bu yeni versiyonları.

Dört X Dört’ün solisti olmasının yanı sıra yaptığı dizi müziklerinden de tanıdığımız Deniz Tuzcuoğlu, 2017’nin hemen başında “Kader İzmir’den Yana” adlı ilk solo teklisiyle çıkmıştı karşımıza. Tuzcuoğlu geçtiğimiz günlerde TMC etiketiyle yayımlanan yeni teklisinde “Kadınım”ı yeniden seslendiriyor.


Şarkının ister istemez daha “rock” sularda yüzen yeni düzenlemesinde Dört X Dört elemanlarının imzası var. “Rock” dediysem aklınıza Teoman’ın düzenlemesine benzer bir düzenleme ve yorum gelmesin. Bu düzenleme ve yorum önceki tüm yeniden seslendirmelerden daha parlak, hatta bazı yerlerde daha agresif. Buna karşın Deniz iyi bir şarkıcı ve nüanslı şarkı söyleme biçimiyle, kimseyi de taklit etmeye çalışmadan, şarkıya yeni bir tat, yeni bir ruh katmayı başarıyor.

Gelgelelim şarkıya başka bir hikâye kazandıran şey sadece yeni düzenleme ve yorum değil. Deniz’in bu şarkıyı çok uzun süre önce kaydettiğini ve epeyce bir zaman şarkının klibinde kim oynamalı, o “kadınım”, sıradan bir klip kızı olmamalı diye titizlendiğini biliyorum. O arayışın nasıl sonuçlandığını ise ben de herkes gibi klip çıkınca gördüm.


Klipte bir klip kızı yok; bir çift var. Oyuncu değiller; rol yapmıyorlar. Gerçek hayatın içinden geçen gerçek hikâyelerini anlatıyorlar. Halen hastanede yatan ve kalp nakli bekleyen, ulusal organ nakli listesinin en üst ve acil sıralamasında olan Beyhan Tekün ve ona bir bebek gibi bakan eşi Cemal Tekün… Onların uzun yıllara dayanan aşk, dostluk, yoldaşlık hikâyesi. Bir taraftan gözlerinizi doldururken, bir taraftan da organ naklinin önemine ve hayatiyetine de dikkat çeken klip, böylece şarkıyı da bambaşka bir yere taşıyor. Kalbe başka türlü dokunuyor.


Başta Deniz Tuzcuoğlu olmak üzere, bu işte emeği geçen, imzası olan herkesi tebrik etmek lazım. Kulağa çok romantik gelebilir ama şarkılar bazen gerçekten hayat kurtarır. Umarım ve dilerim ki bu şarkı ve klip Beyhan Hanım’ın ve onun gibi organ nakli bekleyen nicelerinin umudunu güçlendirir, hiç ölmeyecekmiş gibi, hayata ne kadar ince ipliklerle bağlı olduğumuzu unutarak, kendimizden başka kimseyi umursamadan yaşayıp duran biz fanilere de okkalı bir tokat olur. Umarım ve dilerim ki bu şarkı ve klip nice hayatın kurtulmasına vesile olur.

MART 2018

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder