Günün Şarkısı 3 Ekim 2019

Mavi Yolcular – “Heyamola”


TRT Arşiv YouTube kanalı ülkenin görsel hafızasına çakılı kalmış eski görüntüleri birer birer gün ışığına çıkarıyor. Geçtiğimiz günlerde kanalda yayınlanan “Heyamola”yı görünce yazmadan edemedim. “Heyamola” Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye tarihinin en büyük fiyaskolarından birinin tam ortasında duran bir şarkıdır zira, bilenler bilir.


Eurovision 1983 için hazırlıklar ’82 sonlarında başlamış, TRT’nin yayımladığı şartnameye uygun olarak yarışmaya gönderilen 94 şarkı, 2 Aralık 1982 günü toplanan jüri tarafından tek tek dinlenmiş ve sekiz şarkı finale katılmaya hak kazanmıştı. Söz ve müziği Ali Kocatepe’ye ait “Heyamola” bu şarkılardan biriydi ve şarkıyı Ali Kocatepe, Sezen Aksu ve Coşkun Demir birlikte söylüyordu. Grubun adı ise Mavi Yolcular konulmuştu.


“Heyamola” o sıralar Türkiye’de de çok popüler olan “Felicita” adlı İtalyan şarkısının ritminde, sıcak neşeli bir şarkıydı. Kocatepe şarkısına çok güveniyordu ve elemelerin en iddialı bestecilerinden biriydi. Şarkıları henüz jüriden başka kimse dinlememişti ama Mavi Yolcular’ın en güçlü rakibi Beş Yıl Önce On Yıl Sonra olacağa benzerdi çünkü hem grup o günlerde çok popülerdi hem de “Atlantis” adlı şarkılarının besteci Attila Özdemiroğlu idi.


Finalde bu iki grubun yanı sıra henüz isimleri pek fazla bilinmeyen Vedat Sakman ve Ankaralı besteci Yusuf Eradam, alaturka bestecisi Selahattin İçli’nin bir şarkısıyla Ayşegül Aldinç, Buğra Uğur’un bir bestesiyle Çetin Alp, Gürol Ağırbaş grubuyla birlikte Ağırbaş’ın bir bestesini seslendiren Hakan Sıvacı vardı. Ayrıca Coşkun Demir, Aydın Esen’in bir şarkısını solo olarak seslendirecekti.


Videoda izleyeceğiniz görüntünün de dâhil olduğu çekimler 1983 Şubat’ında TRT Kuruçeşme stüdyolarında yapıldı. Finalistler şarkılarını “playback” yaparak seslendirdiler ve bu görüntüler 2 Mart’ta jüri tarafından izlendi, oylama yapıldı, sonuç belli oldu. Ancak sonuçlar bir gün sonra, 3 Mart 1983 gecesi yapılacak ödül töreninde açıklanacaktı. Nitekim o gece canlı yayında ekrana önce bir gün önce jüri tarafından seyredilen görüntüler getirildi. Şarkılar böylece ilk kez dinleyici karşısına çıkıyordu. Ekran başında bizler, hangi şarkıyı beğenmiş olursak olalım sonuç değişmeyecekti; zaten belliydi.


Sekiz şarkı izlendikten sonra bütün finalist ekiplerin yer aldığı tören canlı yayınla ekrana geldi. Sunucu Başak Doğru, önce üçüncüden birinciye doğru sonuçları açıklamaya başladı. Üçüncülük “Heyecan” adlı şarkıyla Ayşegül Aldinç’in olmuştu. Kimsenin favoriler arasında sıralamadığı bu şarkının üçüncü olması şaşkınlık uyandırsa da hemen ardından “Atlantis” adlı şarkıyla Beş Yıl Önce On Yıl Sonra topluluğunun ikinciliği kazandığı anons edilince, herkesin kafasında bir tek fikir belirecekti. Favorilerden biri olan “Atlantis”e ikincilik ödülü verildiğine göre belli ki beklendiği üzere “Heyamola” birinci olmuştu.


Ali Kocatepe yıllar sonra yaptığım röportajda o dakikaları şu cümlelerle anlatacaktı: “İkinci açıklandığı zaman ‘Tamam, birinci biziz,’ dedik. ‘Atlantis’ ekibi ödüllerini alınca, yerimizde şöyle bir doğrulduk, üstümüzü başımızı düzelttik. Stüdyodaki basın mensuplarının fotoğraf makineleri bize dönmüş, çekim yapmaya hazırlanıyordu. O arada gelip tebrik edenler bile oldu. Başak Doğru ‘Rumuz: Piyano’ anonsunu yapınca olduğumuz yerde donup kaldığımızı hatırlıyorum. Herkes şaşkınlık içerisindeydi. Birinci ‘Heyamola’ değil, ‘Opera’ olmuştu.”


Ayniyle vakidir. O gece yarışmayı ekran başında izleyen (ben dâhil) herkesin kesin favorisi “Heyamola”, bırakın birinci olmayı, ilk üçe bile girememişti. Nasıl şaşırdığımı, hatta sinirlendiğimi dün gibi hatırlıyorum. Ekran başındakilerinin (ben dâhil) hiç sevmediği “Opera” ise beklenmedik bir biçimde, jüri tarafından birinciliğe layık görülmüştü.


“Heyamola”nın dereceye girememesine gösterilen tepkilere jüri üyelerinden biri şarkının canlı olarak seslendirmesinin zor olacağını düşündüklerini, ayrıca Sezen Aksu’nun bant kaydında bile detone olduğunu öne sürecekti.


“Opera”nın birinciliği ve Türkiye’yi yarışmada temsil edecek olması sonrasında epeyce kavga gürültü yarattı ve nitekim şarkı Almanya’da yapılan finalde sıfır puanla sonuncu oldu. Jürinin verdiği kararın ne kadar haksız ve yanlış olduğu da böylece tasdiklendi.


“Heyamola” ise kısa bir süre sonra Ali Kocatepe’nin firması 1 Numara Plakçılık tarafından 45’lik olarak piyasaya sürüldü. 45 devirli plakların artık basılmaz üzere olduğu o günlerde yayımlanan son 45’liklerden biri olarak da müzik tarihine geçti. Eurovision Türkiye elemeleri tarihinde yer alıp da halkın diline düşmüş, akıllarda kalmış şarkı sayısı pek fazla değildir. “Heyamola” onlardan biri olarak hâlâ hatırlanmaya devam ediyor.

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder