"İçimde Açık Bir Pencere"
20 yıllık müzik kariyerinde birden fazla kez ve birden fazla
formülle zirveyi görmüş bir şarkıcının sonrasında saçmalama lüksü ve kredisi
elbette vardır ama Hande Yener bu kredinin dibini sıyırdı artık. Bu eşiğe
gelmiş isimlerin önünde iki tuzak oluyor: Ne yapsa beğenilme ya da ne yapsa
beğenilmeme. Hande Yener bir süredir ikinci tuzaktan çıkmaya çalışıyor.
20. yıl albümünün adı “Carpe Diem” olacak, içinde Mete
Özgencil, Mabel Matiz, Fikri Karayel, Berksan ve Misha şarkıları yer alacak,
onu biliyoruz. Bu kez fazla da ballandırmadan, dozunda bir iddia ile albümünden
bahsediyor, beklentileri karşılayacağına dair sinyaller veriyor.
Doğruya doğru;
Yener’i çok eleştiririm bir yandan ama sevdiğim albümlerinin ve şarkılarının
hatırı büyüktür; eninde sonunda onların yanında koyacak bir şeyler yaparsa da
alır bağrıma basarım.
Geçtiğimiz günlerde servis edilen “Pencere”, muhtemelen
albümün en iddialı şarkısı değil; sadece habercisi. Malum Corona günleri
herkesin planlarını altüst edince Yener de günün mana ve önemine uygun
olacağını düşünerek, albüme de bir kıvılcım olsun diye bu şarkıyı servis etti
muhtemelen. Evet, ha deyince “hit” olacak, ilk dinleyişte çarpacak bir şarkı
değil ama “cool” ve gizemli; çekici bir tarafı var.
Şarkının sözleri Berksan’a, müziği ise Berksan ve Misha’ya
ait, düzenleme de Misha tarafından yapılmış. Günün ritim ve “sound” anlayışının
tam da içinden geçerken, Hande Yener özlediğimiz Hande Yener gibi olabilmiş bu
şarkıda. Ne avam, ne cıvık, ne şımarık… Bunların hepsini yaptı ve o defterleri
kapattı diye düşünmek için umut veriyor bu şarkı.
Ben en çok Hande’nin sesini şöyle temiz ve net bir biçimde
duyabilmeyi sevdim ki albümün bütününde de böyle olacağını umuyor ve diliyorum.
Kısacası “Pencere” tek başına bir fikir vermiyor belki ama
en azından albüme dair beklentileri sıcak tutmayı başarıyor denilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder