Edip Akbayram – “Boşu
Boşuna”
Âşık Mahzuni Şerif’in her biri birer manifesto gibi, birer hayat
dersi gibi bellediğimiz, yıllardır çalıp söylediğimiz çok şarkısı, türküsü var.
Halk ozanı geleneğinin son temsilcilerinden biriydi Mahzuni. Sözünü hiç
sakınmadı, küçük cümlelerle büyük şeyler söyledi, hafızalarımıza mıhlandı. Türkücüsünden
popçusuna, “rock”çısından arabeskçisine onun şarkılarını söylemeyen kalmadı. Ve
değişen, devinen hayatın içinde söylediklerini değerini, anlamını ve önemini
hiç yitirmedi. Alın herhangi bir şarkısını, bir iyice kulak verin sözlerine.
Nicesi bugün yazılmış gibidir, bugünü anlatır.
“Boşuna Boşuna” Mahzuni’nin açık ara en sevdiği şarkısı.
Hayat gailesi içerisinde aklımıza hiç getirmediklerimizi, aslında ne için var
olduğumuzu, niye yaşadığımızı, nereden gelip nereye gittiğimizi bu kadar net ve
can acıtıcı bir biçimde sorgulayan ne bir başka şarkı biliyorum, ne bir şiir,
ne bir film, ne bir roman…
Sırf “Süleyman bir sultan olmuş, saltanatı boşu boşuna,” cümlesi
yeter aslında ders almaya ama o dersi alması gerekenler, bir 50 yıl sonra da bu
türkü çalınır, söylenirken onun çoktan tarih olmuş adının bu cümleyi bir kere
daha haklı çıkaracağını düşünmez, bilmez işte, ne çare.
“Boşu Boşuna” Mahzuni Şerif tarafından ilk kez 1967 yılında
plak yapılıyor. Edip Akbayram ise 1972 yılında Altın Mikrofon yarışması
birincisi olup adını duyurduktan sonra İstanbul Plak ile anlaşma yapıyor ve yarışmada
seslendirdiği “Kükredi Çimenler”i 45’lik plak haline getirirken plağın B yüzüne
de “Boşu Boşuna”yı koyuyor. Düzenleme ise Norayr Demirci tarafından yapılıyor.
Sonrasında
sayısız kez yeniden söyleniyor ama bence Edip Akbayram’dan sonra bu türkünün en
güzel yorumu Aydın Sarman’ın Seksenler dizisinde tek bir piyanoyla söylediği
versiyondur. Sarman aynı şarkıyı Seksenler albümünde de söyledi ama dizideki
kaydı bir başkaydı. O yüzden o videoyu da buraya bırakmak istiyorum.
Bugün Âşık Mahzuni Şerif’in ölüm yıldönümü. 17 Mayıs 2002’de
kaybetmiştik onu. Ruhu şâd olsun.