ALTERNATİFİN ALTERNATİFİ
(13 Ocak 2015 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)
Tolga Akdoğan, Burak Güngörmüş, Gürhan Öğütücü, Burak Irmak ve Berkan Tilavel’den kurulu Adamlar, 2013 yılında Ekşi Sözlük’e girilen bir “entry”de “Halimden Konan Anlar’ın yan sanayisi” diye tanımlanmış. Bu bir espri belki ama Adamlar ve Halimden Konan Anlar’ın ortak paydasının Tolga Akdoğan olduğu da bir gerçek. Evveliyatı biraz daha geriye gitse de, Adamlar’ın müziğini 2010’lu yılların yeni alternatif (bir tanıma göre de alternatifin alternatifi) müziğinin öncülerinden kabul etmek mümkün.
Halimden Konan Anlar, Büyük Ev Ablukada, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Yok Öyle Kararlı Şeyler, Son Feci Bisiklet… İlk bakışta “Bu ne yahu?” dedirten tuhaf isimli gruplar, bir o kadar da tuhaf, yer yer komik şarkı sözleri ve enteresan müzikal tavırlarıyla adlarından söz ettiriyor son yıllarda.
Adamlar, internet üzerinden meraklılarının ezber ettiği (bir kısmı Halimden Konan Anlar şarkısı olarak bilinen) şarkılarını “Eski Dostum Tankla Gelmiş” adlı albümle geniş kitlelerin beğenisine sundu. Albüm, 2014 sonbaharında Fono Müzik ve People Make Music ortaklığıyla yayımlandı.
Albüm, adından da anlaşılacağı üzere öncelikle şarkı sözleriyle farklı bir yerde duruyor. Bildik şarkı sözü kalıplarının dışına çıkan, benzeri grupların da yaptığı gibi, işin içine devinen gündelik dili, memleketin büyük yüzdesinin Gezi direnişi esnasında tanış olduğu ama aslında uzun yıllardır mizah dergilerinin ve internetin katkısıyla kendi terminolojisini yaratmış bir yeni nesil imlayı kullanan şarkı sözleri bunlar. Esprili, komik ama bir o kadar zeki. Yer yer saçmalıyor gibi. “Absürd” diye bir kavram var çünkü nihayetinde. Yer yerse klasik felsefeye pabucunu ters giydiriyor. İster eğlenmek için dinleyin, ister anlamak. Zira “al dudaklı yârim yüreğimde yaralar açtı” türevi pop ve dahi “rock” klişelerinden sıtkımız sıyrılalı bin yıl oldu. Şahsen bana iyi geliyor böyle şarkı sözleri duymak. Ömrü hayatımda dinlediğim kaç albüm “abi kafanda kurbağa var” cümlesiyle açıldı ki?
Müzikal anlamda ise ne popun yapışkanlığı, ne “rock”ın sertliği, ne her ikisinin “ağlaklığı”, ne de alternatifin kasan deneyselliği… Gayet “easy listening” şarkılar var bu albümde. Islık çalıp eşlik edeceğiniz kadar “easy” yer yer. Bir de akustik ki, bencileyin popta da “rock”ta da icat edildiğinden bu yana elektronik müziğe hep mesafeli durmuşlara ilaç niyetine…
Ben albümde en çok “Kadın”ı sevdim. Bu albüm adı ve türüyle sizi ürküttüyse, “Kadın”la başlayabilirsiniz dinlemeye mesela. “Bizim Zamanımız”ı ekleyin ardından listeye. Sonra gelsin “Koca Yaşlı Şişko Dünya”, “Kendime Çaylar”, “Kapısı Kapalı” ve diğerleri… Bu türe alışık değilseniz önce belki biraz yadırgayacak ama dinledikçe seveceksiniz; şüpheniz olmasın.
Adına pek uygun bir kapak fotoğrafının süslediği iddiasız, sade ama etkili kartonet tasarımı ile piyasaya sürülen albüm, 2014’de yayımlanmış en dikkat çekici albümlerden biri dersem, abartmış olmam sanırım.
OCAK 2015