DAHA SADE, DAHA OLGUN…
(2 Şubat 2015 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)
2012’de “Love Me Back” şarkısıyla kazandığı Eurovision yedinciliğinden sonra ikinci albümü “Aşktan ve Gariplikten”i yayımlayan, 2013 yılını tekli formatında yayımlanan “Kara” adlı şarkıyla geçiren Can Bonomo, üçüncü albümünü 2014’ün son günlerinde piyasaya sürdü. Avrupa Müzik etiketiyle yayımlanan bu yeni albüm, “Bulunmam Gerek” adını taşıyor.
Sadece bir şarkı yazarı değil Can Bonomo; bir de şiir kitabı yayımlamış bir şair aynı zamanda. Onu ilk tanıdığımızdan bu yana şarkı sözlerindeki hissedilir şairanelik de buradan geliyor. Kelimeleri evirip çevirmeyi, onlarla oyun oynamayı seviyor ve bunu hem kalemi, hem de sesiyle yapıyor. Kalemine bir itirazım yoktu ama ilk duyduğumuzda sempatik gelen şarkı söyleme biçimi, ikinci albümde sıkıcı bir hal almaya başlamış, ben kendi adıma Bonomo’nun şarkılarda ne söylediğini şarkı sözlerini okumadan anlayamaz hale gelmiştim. Neyse ki bu albümde bu handikabı aşmış görünüyor. Belli ki özen göstermiş ve alamet-i farikası haline gelen stilini de bozmadan, daha anlaşılır bir biçimde şarkı söylemeye başlamış. Bunun da etkisiyle şarkıları daha kolay dinlenilir hale gelmiş. Ama sadece bu kadar değil. Müziğinde de belirgin bir sadeleşme var Bonomo’nun. Daha olgun, daha ne istediğini bilen, daha telaşsız bir müzikal çizgi, albümün bütününde hissediliyor.
Söz ve müzikleri Can Bonomo’ya ait 10 şarkı var albümde. Düzenlemeleri ve müzik direktörlüğünü yine Can Saban yapmış. Kayıt ve “mix” ise Ali Rıza Şahenk tarafından yapılmış. Onlar bir ekip artık ve bu ekip ruhu hem müzikal bütünlük, hem de “sound” anlamında tutarlılık olarak albüme yansıyor.
Başından beri “İstanbul müziği” tanımlamasını yakıştırıyor kendi müziğine Can Bonomo. Haksız da sayılmaz. Hem binlerce yıllık geleneksel müzikten, Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin ve hatta bir dönem İstanbul eğlence hayatına damgasını vuran Beyaz Rusların müzikal zenginliklerinden, Osmanlı saray müziğinden ve bugünün kozmopolit metropolünün müzikal çeşitliliğinden izler taşıyan bir melodik örgüsü var Bonomo şarkılarının. Can Saban’ın düzenlemeleri de bu hesapsız kitapsız, hatta yer yer matematiksiz, tamamen içtenlikle yazılmış ama bu nedenle de kimi kez çok karmaşık şarkıları dinleyiciye en doğru biçimde aktarabilmenin formülünü bulmuş gözüküyor.
Albümün ilk klip şarkısı olarak seçilen “Tastamam”, kolay algılanabilecek bir aşk şarkısı olarak albüme dikkat çekmek için doğru seçim gibi gözüküyor (albümün bütünündeki ama özellikle de bu şarkıdaki yaylı sazlar kompoziyonu için Can Saban’a fazladan bir tebrik de sunalım yeri gelmişken .) Ancak bana kalırsa albümün asıl “hit”i “Hikâyem Bitmedi” olabilir. Açılışı yapan “Dem”deki Andrew Lloyd Weber müzikalleri havasına bayıldım ki Bonomo şarkılarında (misal “Love Me Back”de) yer yer karşımıza çıkan ve ona çok da yakışan bir şey bu.
“Senin Olmadan Ölemem”, neredeyse bir ‘70’li yıllar İlham İrem şarkısı naifliğinde. Bonomo’nun Sattas grubundan Orçun Sünear’la düet yaparak seslendirdiği “reggae” ritimli “Kaçak” çok eğlenceli, Nazım Hikmet’e bir selam çakan “Bahr-i Hazer” ise kelimenin tam anlamıyla nefis. Bir senfoni gibi başlayıp folklorik öğelerle devam eden “Bulunmam Gerek”, neşeli bir demlenme şarkısı olan “Resmini Görünce” ve “rock”a yakın duran “Bir Çocuk Yaralı”, uzun yıllar sonra bile dinlenilebilecek Bonomo şarkıları olarak albümü bütünlüyor. “Her Kız Başka” ise albümün en gündelik dilde, en yeni yetme şarkısı gibi duruyor.
Aytekin Yalçın tarafından çekilen fotoğraflar ve Emrah Kavlak’a emanet edilmiş görsel tasarım ise gereğinden fazla ağırbaşlı. Bana kalsa daha renkli bir görselliği tercih edebilirdim. Buna karşın albüm her bir şarkısıyla hem Can Bonomo kariyerinin hem de son dönemlerin en iyi albümlerinden biri olmaya aday.
ŞUBAT 2015