Yaz Diskoteği

(Zip İstanbul dergisi Temmuz 2006 sayısında yayımlanmıştır.)

Bahar aylarında ardı ardına yayınlanan rock albümleriyle coşmuş idik. Gelin görün ki yaz başı festivallerinde tadına doyulmayan rock müziğin “beach”lerde, yazlık “club”larda ve sayfiye barlarında pek de alıcısı yok. O halde buyurun senenin yaz albümlerine...


Serdar Ortaç – “Mesafe”: Serdar Ortaç şarkıları çekirdek gibi. Ağzınızı bir bulaştırırsanız, kurtuluşu yok. Mana aramaktan çoktan vazgeçtiğimiz söz dizimleri, beynimize kazınan tekrarlı melodiler ve içli bir yorum. Bildik tarzını bu defa yer yer “hip-hop”la soslayarak önümüze sunan Ortaç’ın yeni şarkılarıyla bu yaz yine eller havada geçecek.


Ajda Pekkan – “Cool Kadın”: 1964 yılında ilk plağı yayınlanan Ajda Pekkan, Anka kuşu misali, küllerinden yeniden doğuyor bir kez daha. Yıllar sonra nihayet hem kendine yakışan, hem de zamanın gerisinden yürümeyen bir stille dinleyici karşısına çıktığı bu albüm, Ajda tutkunlarına ilaç gibi gelirken, ona beşinci kuşaktan da yeni yeni hayranlar kazandıracak. Eh,  ne diyelim... “Forever Ajda”!


Demet Akalın – “Kusursuz 19”: Demet Akalın’ın kendi yakıştırmasıyla “kusursuz” 19 şarkının yer aldığı bu duble albüm, yaz boyu döne döne çalınacak sıkı bir dans ve eğlence albümü. Manken-şarkıcı olarak anılmaktan kurtulamasa bile, şarkıcılığı çok ciddiye alarak epeyce yol kat eden Akalın, bu albümde değme şarkıcılara taş çıkarıyor. Şarkılar gerek söz, gerekse ritim anlayışı olarak her ne kadar bir beş yıl öncesinin trendlerini taşısa da, o kadar kusur kadı kızında da olur.


Gülben Ergen – “Gülben Ergen”: Ergen gene üç ondan beş ondan formülüyle asrın bütün “trendy” bestecilerini bir araya getirmiş. Sezen Aksu, Şehrazat, Nazan Öncel, Yalın, Mete Özgencil, Alper Narman & Fettah Can... Kendisini işi şansa bırakmamasından dolayı bir kez daha kutluyor ve bu albümü de yaz diskoteğimizin ön saflarına koyuyoruz.


Işın Karaca – “Başka”: Melez görüntüsü, zenci sesi ve şimdilerde kıvırcık olmuş saçlarıyla iki binlerin Gloria Gaynor’ı olmaya aday Işın Karaca. Şarkılarının bir çoğuna hakim seksenler disco ritimleri de bunu fikri pekiştiriyor. Hem yürek burkan, hem de eğlendirip coşturan şarkıların yer aldığı bu albüm, yazın en iyileri arasına girecek gibi gözüküyor. 


Kenan Doğulu – “Festival” : Çok sağlam bir müzikal malzemesi olmasına karşın, remiks albümleri hariç, hep sıradan sularda gezen Kenan Doğulu, nihayet kendi kariyerini birkaç adım birden ileriye götürecek bir işe imza atmış. Hem şarkıcılık tekniği, hem de beste ve sözler açısından Doğulu’nun çok yetkin bir noktaya geldiğini gösteren bu albüm, parmak ısırtacak düzenlemeleriyle de Ozan Doğulu’yu zirveye çıkarıyor. R&B, chill-out, blues, techno... Hepsi, mükemmel bir karışımla bir arada. Benim gibi bir “anti-Kenan”cıyı bile tavlayan bu albümü, yaz diskoteğinin en nadideleri arasına bir kalemde koyuveriyorum.


Yazlık evinin balkonunda ya da villasının verandasında, uzun ve sıcak yaz geceleri geçmişi yad etmek isteyenler için de elimizde mebzul miktarda parça mevcut. Türk popunun tarih uzmanı Ossi Müzik’in yayınladığı Gönül Yazar albümü bunların başında geliyor. Taşbebek'in aranjman plaklarından derlenen “En İyileriyle Gönül Yazar” adlı albüm, geçmişin unutulmaz şarkılarını bugünlere taşırken, “Söz : Çiğdem Talu” adı verilmiş bir diğer Ossi Müzik albümü de bizi, Çiğdem Talu’nun zarif ve naif şarkı sözleriyle bir kez daha buluşturuyor. Talu’nun Melih Kibar öncesi döneminde yazdığı şarkılardan oluşan bu albümde Tanju Okan, Nilüfer, Nükhet Duru, Erol Evgin gibi bir dolu isim var.


Türk popunun en önemli beş bestecisinden biri olarak sayılabilecek Ali Kocatepe de 26 unutulmaz şarkısını “41 Kere Maşallah” adı verilmiş bir duble albümde bir araya getirdi. Şarkıların farklı şarkıcılar ve gruplar tarafından yeniden seslendirildiği bu saygı albümünde hem dünün hem bugünün önemli starları bir arada. “Melankoli”, “Ben Sana Vurgunum”, “Hey Gidi Dünya Hey” ve daha niceleri... Her ne kadar şarkıları orijinal versiyonlarıyla dinlemeyi tercih edenlerden olsak da, bu çok emek verilmiş albümü de yaz boyu diskçalarımızdan düşürmeyebiliriz.


Ve biraz daha alternatif bir şey arayanlara da iki önerimiz var.Ahu Tuğba ve Nuri Alço’dan sonra seksenlerin iki ikonu daha geri döndü!  “Hafif Türk Sanat Müziği” denilen melez türün öncülerinden Samime Sanay, “Hoş Geldin Aşk” adlı yeni albümüyle tekrar bizlerle. Türün adı bu defa “Popüler Türk Sanat Müziği” olmuş ve işin içine biraz da senfonik öğeler karışmış ama Samime Sanay’ın içimizi titreten sesi yerinde duruyor. Çok az sayıda alaturka albümün yayınladığı müzik piyasasında el üstünde tutulması gereken bir çalışma yapmış Sanay. Bir diğer seksenli yıllar klasiği olan Ferdi Özbeğen’in yeni albümü ise “Cansuyum” adını taşıyor. Bu albümde, taverna müziğinin mucitlerinden Özbeğen’in o dönemlerde seslendirdiği şarkılar yeniden düzenlenmiş halleriyle çıkıyor karşımıza. Ancak Özbeğen’in eski sesi kullanılarak yapılmış bu düzenlemeler ve ortaya tuhaf bir kokteyl çıkmış ki bana biraz acı geldi, sonuna kadar içemedim.

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder