2001 ve 2005 yıllarında yayınlanmış iki “Başucu Şarkıları” albümünde Türk pop müziğinin geçmişinden seçilmiş şarkıları yeniden seslendiren Zuhal Olcay, son olarak 2009 yılında tamamen yeni şarkılardan oluşan “Aşk’ın Halleri” albümünü piyasaya sürmüştü. Zuhal Olcay, geçtiğimiz günlerde Ada Müzik etiketiyle yayınlanan “Başucu Şarkıları 3“ ile bir kez daha dinleyici karşısına çıktı. Olcay’la karlı bir İstanbul sabahında yeni albümünü konuştuk.
Bugünlerde dijital platformlara servis edilen albüm habercisi bir başka şarkı da Gökçe Kılınçer imzası taşıyor. Kılınçer’in “Aşk Beni Bulunca” adı verilmiş bu şarkısı, Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle yayımlandı.
Şarkıyı duyur duymaz çok etkilendim ve heyecanlandım. Türkçe müzik içerisinde farklı, enteresan bir deneme. Çok retro, çok “cool”, belki çok orijinal değil ama çok cesur bir deneme. Amy Winehouse şarkılarına mı benzetirsiniz, yoksa Facebook sayfasına yapılan bir yorumdaki gibi “Tom Waits ezgileri ile Korhan Futacı samimiyetini harmanlamış” mı dersiniz bilemem ama kesinlikle ilgiyi hak ediyor Kılınçer’in bu şarkısı. Kaldı ki ben Türkçeyi eze büze, çeke uzata şarkı söyleyen ve bunu alternatif olmak adına yapanlardan hiç haz etmem, bilirsiniz. Gökçe Kılınçer tam da öyle yapıyor. İngilizce söylemek için ağzını açmışken, son anda Türkçe söylemeye karar vermiş gibi söylüyor. Ya da yanakları şişkin gözüksün diye ağzının iki yanına iki kiraz saklamış gibi (“sıbınnda hııııaaasret var” diyor mesela ”sabahında hasret var demek isterken”.) Olsun varsın. Onlar düzelir ama bu tarz şarkılar kolay kolay yapılmaz bu memlekette.
Gökçe Kılınçer’le ilgili de pek bilgi yok sanal âlemde. “Ankara doğumlu, İstanbul-Londra merkezli (o nasıl oluyorsa artık) yorumcu, besteci, gitarist” cümlesi var sadece. Belki albüm çıkınca daha fazla bilgi edinebiliriz.
Dinleyelim, dinletelim, sonra da oturup albümünü bekleyelim derim ben.
ŞUBAT 2015
Eda Resurreccion’ın şarkısını dinleyip, kimdir nedir diye biraz karıştırınca, Eda Pala ismi çıktı karşıma. Bu isme nereden aşina olduğumu araştırınca da, Kuşadası Altın Güvercin şarkı yarışmalarında iki kez yarıştığını gördüm. 2003’de Pala soyadıyla, 2010’da ise Resurreccion soyadıyla yarışmış. Sonra Sezen Aksu konserlerinde vokalist olarak göründüğü dönem ve o konserlerdeki tek şarkılık solo performansları, engelli çocuklar yararına, onlarla birlikte seslendirdiği “Düş Bahçeleri” şarkının klibi ve dahası 2000’li yılların başından bu yana bir çok farklı mekan ve organizasyondaki sahne deneyimleri döküldü önüme. Bütün bunları keşfedebilmek için mesai harcadım zira Eda’nın ne resmi Facebook sayfasında, ne de resmi internet sitesinde bu bilgiler var.
“Nihayet” adlı şarkısı Bordo Müzik etiketiyle geçtiğimiz günlerde dijital platformlara giren Eda Resurreccion’ın bu şarkının da içinde bulunduğu ilk albümünün 14 Şubat’ta yayımlanması planlanıyormuş. Şimdilik bu kadarını bilmemizi istiyorlar sanırım. Ha bir de, albümün müzik direktörlüğünü Vedat Yıldırımbora yapıyormuş. Şarkıların söz ve müziklerini Eda Resurreccion yazmış, düzenlemeleri Selim Çaldıran, Göksun Çavdar ve Ulaş Önal yapmış.
Genellikle bu tip albüm habercisi şarkılar üzerine yazmam ve albümün çıkmasını beklerim ama Eda’nın sesi ve şarkıcılığı ilgimi çekti ve çıkacak albüme şimdiden dikkat çekmek istedim. Çok klişe olacak ama kısaca tek bir cümle yazmak istedim aslında: Yeni bir Nilüfer doğuyor.
Neden böyle bir cümle kurduğumu anlamak için “Nihayet”i dinlemeniz yeterli. Ses rengi, vurguları, şarkı söyleme biçimi ile Nilüfer’i (şimdikini değil ama bir on beş yirmi yıl öncesinin Nilüfer’ini) çok ama çok anımsatıyor Eda Resurreccion. Ama taklit gibi de gelmiyor kulağa. İçi dolu, doygun bir ses ve çok profesyonel bir şarkıcı var karşımızda. Dikkate alınmaya değer. Üstelik şarkısı da gayet derli toplu, eli yüzü düzgün bir pop şarkısı… Albümü dinlemeden kesin bir şey söylemek hata olur belki ama şimdilik tek sorun sadece soyadı gibi görünüyor.
Bir dönem Amerika’da yaşayan ve orada evlenen Eda Resurreccion, haliyle kocasının soyadını kullanmaya başlamış ama hem okunması, hem de yazılması çok zor bu soyadını neden artistik ad olarak da seçtiğini anlamak mümkün değil. Ben bile şuraya yazarken ilk yazdığımı kopyalayıp duruyorum deminden beri hata yapmamak için. Hatta belki onu da yanlış yazmışımdır.
Öyle ya da böyle, siz Eda’ya bir kulak verin derim. Sonra hep beraber albümü bekleyelim bakalım.
ŞUBAT 2015
Eski şarkıları sevmenin ve dinlemenin anılarımızı, geçmiş günlerimizi sevmek ve hatırlamakla bir ilgisi var. Yok diyen taş olur. Ondandır ki “cover” yapacaksanız da dikkatli yapın deyip duruyoruz hep. Anılarımızı, geçmişimizi harcamayın bir kalemde. Mesela ‘90’lı yılların o küçük bir Japon’a benzeyen Serdar Ortaç’ını, onun o jölelenip geriye geriye taranmış omuz hizasındaki saçlarını, iki beden büyük bel üstü hizasındaki pantolonunu, çıplak ve cılız vücuduna giydiği yeleğini o günleri yaşamış hangimiz unuttuk, unutabildik ki? Ya göbeğinden zeytin yediği o esmer güzeli mankeni, yani İlknur Bozkurt’u?.. Gençlik travmalarımızla, hassasiyetlerimizle oynamayın lütfen. “Karabiber”i de “cover” yapmayıverin artık!
Şaka bir yana, gün gelip bir Serdar Ortaç şarkısına “cover” yapıldığı için bozulacağımı söyleseler inanmazdım. Ama enikonu bozuldum işte. Kaldı ki “Karabiberim” hiç de fena bir şarkı değildir. Gayet eğlenceli, kıvrak, Ortaç’ın henüz “iki nota bir beste” düzeyine gelmediği erken dönem güzel şarkılarından biridir. Gelin görün ki 2015 model “Karabiberim” pek fena.
Basın bültenine bakılırsa Serdar Ortaç “uğur şarkısı” kabul ettiği ve bugüne dek kimselere vermediği “Karabiberim”i genç bir yeteneğe vermekte beis görmemiş. Ve Aleyna Dalveren’in seslendirdiği bu yeni model “Karabiberim”, böylece Seyhan Müzik etiketiyle dijital platformlardaki yerini almış.
1996 doğumlu Aleyna Dalveren, Vikipedi verilerine göre Türk pop şarkıcısı, manken ve oyuncu imiş. Arka Sokaklar ve Umutsuz Ev Kadınları dizilerinde rol almış, birçok katalogda da saç ve elbise modelliği yapmış. 2014 Nisan’ında da iki şarkı ve iki farklı versiyondan oluşan “Hastam Çok” adlı ilk teklisini dijital formatta yayımlamış sonra. OIabilir… Elbette bir itirazımız yok. Bir güne bir gün “mankenler, oyuncular, şunlar bunlar şarkı söylemesin,” dediğimi hatırlamıyorum. Ama şunu dedim: “Şarkı söylemeyi bilmeyenler, öğrensin öyle gelsin”. Aleyna Dalveren için bu cümleyi tekrar etmeme bilmem gerek var mı? Dinlediyseniz ya da dinlerseniz, aynı şeyi siz de düşüneceksiniz zaten.
Şarkıcılık fena, düzenleme fena, klip hepsinden fena. Bakmayın siz Kral’da dakika başı yayınlandığına. Parayı veren düdüğü çalıyor, malum. Aleyna Dalveren’in kendini “Türk pop şarkıcısı” (ki pek fazla da yüksek değildir o standart biliyorsunuz) olarak tanımlayabilmesi için daha bir fırın ekmek yemesi lazım. Yoksa dünyanın en popüler şarkısını da “cover” yapsa erken olacak.
ŞUBAT 2015
Hakkımda
Yavuz Hakan Tok
Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.
Bu Hafta Çok Okunanlar
-
(Milliyet Sanat dergisi Şubat 2023 sayısında ve 5 Şubat 2023 tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanmıştır.) 1997 yılında bir vesileyle Pre...
-
(1984'ten Bugüne) Sezen Aksu'nun yeni albümünün piyasaya çıktığı bugünlerde, Türk popunun efsane albümlerinden "Sen Ağlama&q...
-
MABEL MATİZ - "FATİH" “Yahu bu ne? Bu zamanda 25 şarkılık albüm mü olur? Kim dinleyecek bunu?” “Şarkıların hepsi birbirine benz...
-
"ALO? HER GECE GEZENLERLE Mİ GÖRÜŞÜYORUM?" “Herkesi zalim kendini alim hissetmen bile normal.” Şarkı bu cümleyle başladığı için...
-
(17 Şubat 2014 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.) Esra Berkman 1980 doğumlu. Görece genç yaşına rağmen k...
Arşivden
-
Yabancı Gelin Sonia, Türkiye'de nasıl ünlü bir sinema oyuncusu ve şarkıcı oldu?.. Yetmişlerde ona kim, neden açık çek verdi? Dillere...
-
ENBE ORKESTRASI - "SENDEN KIYMETLİ Mİ?" Bütün tartışmalara, eleştirilere rağmen popüler müzik piyasasında ENBE damgası vurulmuş ...
-
"Hani Peter Pan masalı gibi bir hayal dünyası vardır ya; orada kötülük yoktur, orada ihanet yoktur, orada acı çekilmez. Bizim şarkılar...
-
MABEL MATİZ - "FATİH" “Yahu bu ne? Bu zamanda 25 şarkılık albüm mü olur? Kim dinleyecek bunu?” “Şarkıların hepsi birbirine benz...
-
MUSTAFA BOZKURT – “YOL” Esinlenme, etkilenme, ilham alma, sanatın her dalında bir çıkış noktası olabilir. Önünde bir örneği, daha önce yap...