Bir albüm yayımladıktan sonra dağılan Gazino grubunun bir üyesiydi Barış Erdem. Şimdi yoluna tek başına ve pop müzikle devam ediyor. Barış Erdem’in söz ve müziğini kendisinin yazdığı “Kafam Güzel” adlı şarkısı, geçtiğimiz günlerde tekli formatında DMC etiketiyle yayımlandı.
Barış, üniversite eğitimini siyaset bilimi üzerine almış, yüksek lisansını ise Fransa’da sosyoloji üzerine yapmış bir müzisyen. Standart Türk popu kriterlerinin dışına çıkmak niyetinde olduğu, teklinin basın bülteninde de yazıyor zaten. Nitekim Barış’ın hem görselliği, hem de müzikal tavrı, basın bültenini okumadan da bu niyeti hissettiriyor. Sesi, şarkı söyleme biçimi, şarkının İskender Paydaş imzalı düzenlemesi ve Can Saban imzalı klibi dikkat çekici, akılda kalıcı ve iddialı. Vasat çizgide kalan tek şey şarkı sözleri olmuş. “Bana bir haller oldu,” gibi “fenalardayım” gibi ‘90’lar klişeleri, çok daha etkili sözler yazabildiğini (Gazino grubunun şarkılarından dolayı) bildiğim Barış Erdem’de bir parça “hafif” durmuş ki bunun da kasıtlı yapıldığını, dile kolay gelecek cümlelerin özellikle seçildiğini düşünmedim değil.
Bununla beraber, Edis için yazdıklarım Barış için de geçerli. Şayet arayı açmadan devamını getirebilirse, Barış Erdem’in 2010’lu yıllar pop-star adaylarından biri olmaması için hiçbir sebep yok.
Ne Emre Aydın, ne de Model cephesinde değişen bir şey var. Kasım 2014 çıkışlı “Bir Pazar Kahvaltısı” adlı teklinin bende hissettirdiği bu. DMC, satış başarısı garanti, müzikal tavırları çok benzer bu iki yıldızını bir araya getirmiş evet ama bu şarkıyı Emre Aydın solo söylese de, bir Model şarkısı olarak yayımlanmış olsa da olurmuş. İki tarafta da yadırganmaz, “Aaa çok değişik bir şey,” denmezmiş bu şarkıya ki birlikte söylediklerinde de farklı bir etki yapmıyor. Sadece gişe hâsılatı ikiye katlanabilir olsa olsa ki öyle de olmuş görünüyor.
Şarkının beğeneni, seveni çok… Emre Aydın hayranları da Model hayranları da bu türün ve tarzın meraklıları da durumdan memnun. Ama bende hiç etki yaratmadı bu şarkı desem bilmem inanır mısınız? O kadar bildik, alışıldık, beklenen öğelerle çatılmış, derlenip toparlanmış ve çalınıp söylenmiş bir şarkı ki… Hani nasıl desem… Model ve Emre Aydın kariyerlerinin (diskoteklerinin) bir toplamı, özeti ya da suyunun suyu gibi. Müzikal anlamda hiçbir heyecan vericiliği yok.
Şarkının söz ve müziğini Can Temiz yazmış, düzenleme ise Ozan Çolakoğlu’na emanet edilmiş. Basın bültenindeki “Tam da yaklaşan kış mevsiminin ruhunu taşıyan melankolik şarkının…” diye başlayan cümle her şeyi özetliyor aslında. Üzerine ne yazsam boş…
Tuğba Yurt son dönemde tanış olduğumuz yeni isimler arasında “iyi bir şarkıcı” olarak anılmaya aday birkaç isimden biri. Elbette henüz yolun çok başında ve henüz adımlarını stratejik hesaplarla değil, deneme yanılma usulüyle atıyor. Öyle olmasaydı, tam da ‘90’ların Aşkın Nur Yengi – Sertab Erener çizgisinden yürüyecek gibi bir izlenim bırakmışken “Aşk Sanmışız” gibi bir şarkıyla karşımıza çıkmazdı.
Söz ve müziği Gökhan Özen’e ait bir şarkı “Aşk Sanmışız”. 2014 Eylül ayında 3 Adım Müzik etiketiyle tekli formatında yayımlanan şarkının düzenlemesini de Gökhan Özen yapmış. Yüksek tempolu, “techno”-arabesk bir şarkı bu. Hani son dönemlerde en çok Erdem Kınay albümlerinden aşina olduğumuz, kulüplerde, plajlarda filan çalarken kolaylıkla eşlik edilebilecek, bir yandan ritmine uyup çılgınca dans ederken, bir yandan da sözleri ve melodisiyle hüzünlerden hüzün beğenilebilecek türden bir şarkı. Basit bir melodi, akılda kalıcı tekrarlar, kafaya kafaya vuran bir ritim. Yani çok vasat, çok gelip geçici, uçucu, kolay ve ucuz bir “hit”.
Evet buna da ihtiyaç var. Özellikle de adını duyurmak kaygısında bir şarkıcı için dinleyiciye böyle oltalar atmak, sektörün içinde bulunduğu şartlarda bazen kaçınılmaz da olabiliyor. Ama bence Tuğba Yurt çok daha iyi şarkılara sesini verebilecek bir şarkıcı. Çizgisi bu olmamalı.
(22 Ocak 2015 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.)
Kenan Doğulu prodüktörlüğü ile başladığı müzik yolculuğunda Serdar Ortaç, Sinan Akçıl gibi endüstriyel popun geçer akçe bestecilerinden destek alan Bengü, tavrı ve tarzıyla da adı o kulvarda anılanlardan biri oldu yıllar yılı. Bengü yeni albümü ile bu defa kulvarının dışına çıkıyor. 2014 yılı Eylül ayında DMC ve BNG Müzik ortaklığıyla piyasaya sürülen “İkinci Hâl”, Bengü kariyerinin en iddialı albümü.
Aslında Bengü bu değişimin sinyallerini “Anlatacaklarım Var” ve “Saygımdan” teklileri ile vermişti. Kolay ezber edilen, yapışkan, kulüp-plaj şarkılarının yerini daha ayağı yere basan, hem sözel hem de melodik anlamda daha oturaklı şarkılar alınca, Bengü’nün de bir pop ikonası olmasının ötesinde, şarkıcılık becerileri de ön plana çıkmaya başlamıştı. İşte bu albüm bunu pekiştiriyor.
Bir kere bu derece ağır şarkılarla dolu, temposu düşük bir albüm yapmak Bengü’nün durduğu yerde duran bir şarkıcı için bir cesaret gösterisi. Şarkılar ritme, tempoya değil, söze, melodiye ve şarkıcının yorumuna yaslıyor sırtını çünkü. Tam da bu noktada besteci ve söz yazarı olarak Bengü ile beklenmedik bir kimya yakalayan Zeki Güner’in başarısını vurgulamak lazım. Sekiz yeni şarkı ve bir farklı versiyonun yanı sıra, daha önce tekli olarak yayımlanan “Saygımdan“ ve “Yaralı” adlı şarkıların da “bonus” olarak yer aldığı bu albümde, o son iki şarkının yanı sıra üç yeni şarkının da söz ve müziği Güner’e ait. İki şarkıya da söz yazarı olarak imza atmış Zeki Güner. Bu şarkılardan “Sahici”, zaten dakika bir gol bir hiti olarak albümün çıkış şarkısı oldu. “Hilâl” ve “Kapıda Yalnızlık” da tutarlı, sağlam, buna karşın ticari başarı şansı yüksek pop şarkıları olarak dikkat çekiyor.
Albüme adını veren ve bestesi Ebru Elver tarafından yapılan “İkinci Hâl”in ve bir Serkan Kavuşan bestesi olan “Ege”nin sözlerini de Zeki Güner yazmış. “İkinci Hâl” Bengü’nün şarkıcı olarak rüştünü ispat ettiği şarkılardan biri ve albümün ikinci klip şarkısı olarak şu sıralar ivme kazanmış durumda. “Ege” ise tıpkı adı gibi Ege kokulu melodik yapısı, düzenlemesi ve efkâr dağıtan sözleriyle harcıâlem şarkılardan. Bestecisi ben olsam, bu şarkıyı Ziynet Sali’ye yakıştırırdım en çok.
Bengü’nün 2011 çıkışlı “Dört Dörtlük” albümünde de yer alan ve nedense o günlerde üzerine oynanmayan “Kadar”, bir Şehrazat şarkısı. Bengü kariyerinin en dişe dokunur şarkılarından biri olan “Kadar”, bu albüme yeni düzenlemesi ve Emre Aydın düetiyle girmiş. İyi de olmuş. Zira bu albümün en güçlü şarkılarından biri “Kadar”.
Sözleri Deniz Erten’e, bestesi ve düzenlemesi Erdem Kınay’a ait olan “Feveran”, albümün bütünü içerisinde bir ayrık otu. Zira yukarıda bahsi geçen kulüp-plaj çizgisinde ve sanki Erdem Kınay’ın proje albümlerine girmesi gerekirken, nasılsa girmemiş de bu albüme kalmış gibi duruyor.
Söz ve müziği Serkan Kavuşan’a ait “Yaprak Dökümü” ise albümün bir başka yavaş şarkısı. Bu noktada tek bir dezavantaj devreye giriyor ki o da, birbirine stil olarak çok benzeyen şarkıların bir albümde toplanmış olmasının riski. Albümlerin çabuk eskitildiği bir dönemde bu şarkılar birbirini yer mi, yer.
Albüm görseli de, saçından kostümüne Bengü’nün daha olgun, daha ağır ama daha iddialı bir çizgide yoluna devam ettiğini vurgular gibi (Basın bülteni ile birlikte servis edilen o yersiz yere “vamp” ve Photoshop ayarı kaçık fotoğrafları saymazsak tabii.) Albüm kartonetinde Candaş Arın’ın çektiği fotoğraflar ve Ervin Esen’in tasarımı bu anlamda üzerine düşeni yeterince yapıyor.
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.