Emir Can İğrek – “Akşamcı”
Gündemi tamamen pandemiye teslim olmuş, bütün, barları, pavyonları,
diskoları zapt, konserleri iptal edilmiş, bütün eğlencesine el konulmuş bir yıl
oldu 2020. Ne şarkı dinleyenin dinleyesi kaldı ne şarkı söyleyenin söyleyecek
hevesi. Ben ki hafta sekiz gün dokuz yeni şarkı çıkaranlara “Yanlış yapıyorsunuz,
yapmayın çocuuum, boğmayın bizi,” diye ahkam kesip durur idim, ben bile “Aman salın
gitsin, boğulmuşuz zaten boğulacağımız kadar,” noktasına gelmişim bu süreçte. Beş
duyumuz var hepi topu. Dördünü temkinli kullanıyoruz zaten virüs korkusundan.
Bari kulaklarımız kaygısız kalsın, çoktan seçme özgürlüğüne sahip olsun, ne
yapalım.
Yakın dönemin yükselen yıldızlarından Emir Can İğrek de 2020
yılını bir hayli üretken geçirenlerden. Şöyle bir sayayım: Mart ayında üç
parçalık “Sapa”, nisan ayında “Meydan”, mayıs ayında Patron’la “Darbe”, temmuz
ayında “Saman Sarısı”, eylül ayında Zeynep Bastık’la “Dargın” ve “Sapa”nın “Cenk
Gürsoy Remix” versiyonu. Geçtiğimiz günlerde, kasım sonunda da Hypers etiketiyle
iki şarkılık “Akşamcı” servis edildi dijital platformlara.
Başından beri kendine has bir tavır ve üslupla yol alıyor
Emir Can İğrek. Eskinin edebi dilini bugünün genç diline bu kadar zekice
uyarlayabilen çok az müzisyen var onun kuşağında. 50 yaşını devirmiş beni buradan
yakalayabiliyor mesela; 15 yaşını devirmiş genci de haydi haydi yakalıyor zaten.
Son dönemde bu kadar melodi zengini şarkılar yazabilen de çok yok. Şarkılarının
düzenlemeleri de dar alanda kısa paslar atmaya çalışmıyor. Çok büyük, çok
iddialı önermeler getirmeye çalışmadan, sofistike denemelere girişmeden, alabildiğine
sade, basit ama amatör ve kararsız tınlamayan, samimiyeti hissedilen, sıcak
şarkılar üretiyor.
“Akşamcı” da bu kategoride bir şarkı. Tıpkı teklide yer alan
diğer şarkı “Tenha” gibi, bu şarkının da söz ve müziği Emir Can İğrek’e ait. “Akşamcı”nın
düzenlemesi Yiğit Avcı, “Tenha”nın düzenlemesi ise Alperen Gün imzası taşıyor.
Bektaşi’ye sormuşlar, “Namaz kılar mısın?” diye. “Bayramdaaaaan
bayrama”, diye cevap vermiş. Bir de sormuşlar “İçki içer misin?” diye. “Akşamdaaaaan
akşama,” demiş. Hah işte “Akşamcı” tabiri de buradan çıkmış. Biliyorsunuzdur ama
yine de hatırlatayım dedim.
“Akşamcı”, adından ne anlıyorsanız öyle bir şarkı. Şarkının
çıkışının içki satışı yasaklarına denk gelmesi de talihin bir cilvesi. O yüzden
hafta sonları dinlememenizi öneririm. Hele klibini hiç izlemeyin. 35 mm film
tadındaki klip fena halde akşamcılığa özendirebilir sizi. Ruh sağlığınızı ve
manevi gelişiminizi olumsuz yönde etkileyebilir. Belki de tam tersi olur. Türlü
bahanelerle, yasaklar, kısıtlamalarla bizden çalınan eğlencemizi ve neşemizi
her şeye rağmen, her şart koşulda, eninde sonunda geri alacağımızı hatırlatır,
iyi gelir.
“Akşamcı” çakırkeyif genç adamının o akşamlar geçtiğinde, ücrada
bir başına kaldığında hissettiklerini ise ikinci şarkı, “Tenha” anlatıyor sanki.
Böyle bir organik bağ var iki şarkı arasında. Farklı aranjörlerin elinden
çıkmış olmalarına karşın müzikal bir bağ da var. Her iki şarkı, İğrek’in
kendine has müziğiyle yürüdüğü yola birer taş daha döşüyor.
Bunu daha önce yazmıştım, yine tekrar edeceğim: Emir Can
İğrek’in vokal tekniğinde kolay çözümlenebilir bir sorun var. Yaygın olarak
genç şarkıcıların çoğunda görülen bir sorun bu. Sesinde nazal bir tını var ve
bu fiziki bir sorun değil; tamamen sesin kullanılış biçimi, yanlış yerleşmiş alışkanlıktan
doğan bir sonuç. Belki böyle sevildiğini düşünüp bunu dert etmiyor, belki
özellikle böyle kalmayı tercih ediyor ama aslında biraz çalışmayla çok daha
parlak ve etkili tınlayabilir sesi. Bu da bütün şarkıları aynı tamperaman ve duygu
hattında söylediği hissinden kurtarır dinleyiciyi. Bunu da benden başka dert eden
dinleyici var mıdır onu da bilmiyorum bu arada.
Yukarıda bir yerlerde “Akşamcı” için “dinlemeyin” “izlemeyin”
filan dedim ama ciddiye almadınız umarım. İroni bitti ya memlekette, alt yazı
koymak şart. Dinleyin siz dinleyin. Vallahi bir şarkı dinlemekle “Akşamcı”
olunmaz. Hafta sonu içki içerseniz Covid olursunuz, o ayrı.